br >
Çetin Ayık
Yarışma, hayatımın bir parçası; birçok yarışmaya katıldım. Bir mimarlık
öğrencisi olarak benim için farklı bir deneyim oldu; çünkü iç mimarlığa ya da
endüstriyel tasarıma daha yakın bir iş. Ama sonuçta bu da bir tasarım ve
tasarımın her alanında olmayı seviyorum. Ofis elemanları, bütün donatılarıyla
bizim birer parçamız; öğrenciyken bile sonuçta çalışma düzeneğiniz bir sandalye
ve masadan oluşuyor. Nasıl daha rahat çalışılabilir diye düşündüm. Hızla
çoğalıyoruz ve dünya bize yetmemeye başladı. Arabalar küçülüyor, binalar dikeyde
büyüyorlar. İnsanlara yaşayabilecekleri alan bırakma çabasındayız. 'Geleceğin
ofisleri'ni düşününce aklıma ilk gelen şeyler bunlar oldu ve bunun çözümünün ne
olabileceğinin üzerine gittim.
O anda ırmaklar ve su üzerine bir makale okuyordum ve orada ırmakların
doğdukları ve denize ya da göle döküldükleri nokta arasında katettikleri yolun
olabilecek en kısa mesafe olduğunu söyleyen bir araştırmadan bahsediliyordu;
kıvrımları da o akışkanlığın bir parçasıydı. Ben de tasarımımda geometrik bir
yapıdan ziyade amorf bir form üzerine gittim. Hem üç hem de iki boyutta
ırmakların kıvrımlarına benzer bir akışkanlık elde etmeyi amaçladım. Daha küçük
ama daha çok kişinin çalışabileceği bir alan elde etmeye çalıştım. İnsanlar tek
bir modülde karşılıklı çalışıyorlar ve bu da görsel bir iletişim kurmalarını
sağlıyor.
|