br />
‘Kaynaklarımız sınırlı’
Finansman enstrümanlarının geliştirilmesinin önemine de işaret eden
Strauss-Kahn, “IMF’nin kurucuları, Fon’un küresel çapta faaliyet gösteren bir
nihai merci olmasını öngörmüştür fakat ihtiyati rezerv talebiyle karşılaştığında
Fon’un mevcut kaynakları sınırlıdır” dedi. Strauss-Kahn, IMF’nin bundan sonra
çok-taraflı gözetim faaliyetleri içine gireceğini ve makro finansal
bağlantıların da önem kazanacağını ifade etti. Strauss-Kahn, “IMF desteği,
beraber çalıştığımız ülke de bu süreci sahiplenmezse etkili olmayacaktır.
Ülkelerin de bu süreci sahiplenmesi için meşru bir temsiliyet olması gerekiyor.
Burada asıl kurumun itibarı önemlidir” dedi.
‘IMF size ait bir kurum’
Geçtiğimiz yıl hem küresel ekonomide hem IMF içerisinde çok büyük
değişikliklerin yaşandığını belirten IMF Başkanı, tarihten alınması gereken
derslerin son derece açık olduğunu, içe kapanma eğiliminin, büyük buhranın daha
da kötü sonuçlar vermesiyle sonuçlandığını, bugün birlikte çalışılmasının,
dünyayı çok daha derin bir krizden kurtardığını kaydetti. Strauss-Kahn,
guvernörlere hitaben yaptığı konuşmasını şöyle tamamladı:
“Sizler değişmeniz ve kriz sonrasının yeni dünyasına uyum sağlamanız
gerektiğinin bilincindesiniz. Bizler de IMF olarak aynı şeyi yapmak zorunda
olduğumuzu biliyoruz. Ama unutmayın, bu size ait bir kurum, sizin kurumunuz ve
bizim görevimiz sizin ihtiyaçlarınıza cevap vermek. Hep birlikte üstlenmiş
olduğumuz bu görev, barış ve istikrarın sağlanmasıyla ilgilidir. Çalışmalarımız
gezegenimizi paylaşan 7 milyara yakın insanın refahına ve güvenliğine
yöneliktir. Keynes’in IMF’nin kurulduğu yıllarda ifade ettiği üzere, umudumuz,
insanlığın kardeşliğinin sadece bir deyişten ibaret kalmamasını sağlamaktır. Şu
anda kriz sonrası dönemde dünyamızı yeniden şekillendirmek ve yukarıdaki sözü
gerçeğe dönüştürmek konusunda önümüzde tarihi bir fırsat bulunmaktadır.”
Türkiye çekirdek ülke
Türkiye’nin IMF’de halen yüzde 0.60 düzeyinde olan kotası, iki kat
artırılarak yüzde 1 ile 1.5 bandına çıkartılacak. Kotanın yüzde 1’in üzerine
çıkarak ikiye katlanmasıyla Türkiye’nin fondan çekebileceği kredi miktarı 4.5
milyar doları bulurken, kredi maliyeti de 4’te 1 oranında azalacak. Türkiye’nin,
son ek kaynak artışı kararıyla IMF’den çekebileceği kredi miktarı 6 milyar
doları bulabilecek. Kotalar, üye ülkelerin IMF’nin mali kaynaklarını kullanma
imkanının yanı sıra faiz oranını da belirliyor. Kotalar genellikle her 5 yılda
bir gözden geçirilirken, kota değişiklikleri, ülkelerin cari işlemleri, milli
gelirleri ve resmi döviz rezervleri gibi iktisadi faktörler dikkate alınarak
belirleniyor. Ayrıca, kotası yüksek olan ülkeler IMF’de daha fazla oy gücüne
sahip oluyorlar. Kotasının yüzde 1’in üzerine çıkartılmasıyla Türkiye, IMF’de
birçok AB üyesi ülkeyi geçerken, Brezilya ile benzer düzeyde de bir oy hakkına
sahip olacak.
BU arada G20 içinde, Brezilya, Rusya, Çin, Hindistan ile birlikte Güney
Afrika ve Türkiye’nin de ‘çekirdek ülkeler’ olarak dünya ekonomisinde daha aktif
olacakları belirtildi.
Vietnam MB Başkanı: Kargaşa hemen sona ermez
Vietnam Merkez Bankası Başkanı Nguyen Van Giau, “Finans piyasalarındaki
kargaşanın, küresel durgunluğun ve bunların ekonomik etkilerinin sona ermesiyle
hikâye sona ermiyor. Uzun vadede yerine getirilmesi gereken ortak sorumluluklar
var” dedi. IMF-Dünya Bankası Guvernörler Kurulu toplantısına katılan ülkeler
adına bir konuşma yapan Giau, finansal piyasalardaki kargaşanın tüm ülkelerdeki
insanları etkilediğini, ekonomik ve sosyal sorunlara yol açtığını ve küresel
ekonominin, daha önce görülmemiş derecede zorluklarla karşılaştığını ifade etti.
Giau, küresel finans krizinin bir taraftan insani krize de yol açtığını
belirterek, kriz dolayısıyla sağlanan bazı kredi imkânlarına değinirken, 2014
yılına kadar düşük gelirli ülkelere 17 milyar dolarlık destek sağlanmasının
öngörüldüğünü bildirdi.
Ortak sorumluluklar var
Giau, “Finans piyasalarındaki kargaşanın, küresel durgunluğun ve bunların
ekonomik etkilerinin sona ermesiyle hikâye sona ermiyor. Uzun vadede yerine
getirilmesi gereken ortak sorumluluklar var” dedi. Korumacılık gibi tedbirlerden
kaçınılması, iddialı ve dengeli bir Doha Kalkınma Round’unun bir an önce
sonuçlandırılması çağrısını tamamen desteklediklerini ifade eden Giau, kota ve
söz hakkıyla ilgili 2008 reformunun henüz uygulamaya girmediği, bunu henüz
gerçekleştirmemiş üyelere 2008 reformunun bir önce yürürlüğe girmesi için
gerekli adımları atması çağrısında bulunduklarını söyledi. Giau, “Finansal ve
ekonomik belirsizliklerin tüm dünyayı sarstığı zorlu bir yıl geçirdik.
Hükümetler bilinmeyen sularda yol aldılar. Dolayısıyla çalışmalarında herhangi
bir gevşemeye meydan olamaz. Hâlâ yüksek kredi zorluklarına karşın ortak
müdahaleleri sıkı bir şekilde devam ettirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. Bu
arada, toplantının yapıldığı İstanbul Kongre Merkezi’ndeki salona girişinde
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, katılımcılar ayakta alkışlayarak karşıladı. Her
iki tarafta katılımcı ülkelerin bayraklarının yer aldığı salonun yarısının dolu
olduğu gözlendi.
|