BR> Mimar Sinan, Ustalık Eserinin
Bulunduğu Edirne’de Unutuldu
Fotoğraf: Salih BARAN
(AA) Ölümünün 422. yılı nedeniyle Türkiye'nin değişik
yerlerinde düzenlenen etkinliklerle anılan Mimar Sinan, ''ustalık
eserim'' dediği Selimiye Camisi'nin bulunduğu
Edirne'de ilgi görmedi.
''Ustalık eserim'' dediği Selimiye Camisi ile
çeşitli eserlerinin bulunduğu Edirne'de, Koca Sinan için, Mimarlar
Odası Edirne Şubesi tarafından bir anma programı
düzenlendi. Edirne Şube Temsilcisi Atilla Ergin; sergi,
konser ve futbol maçından oluşan bir anma programı düzenlediklerini ve anma
gününün sabahı Mimar Sinan Anıtı'na çelenk koyduklarını
belirtti. Edirne'de düzenlenen etkinliklerin yeterince duyurulamaması sonucu
katılım düşük olunca, halk, etkinlikleri ''sessiz anma'' olarak
nitelendirdi.
Bir Başka Anma Etkinliği de İzmir'de
Gerçekleştirildi
Mimar Sinan'ın ölümünün 422. yılı dolayısıyla
TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi de bir anma töreni düzenledi.
Mimarlar Odası İzmir Şubesi yönetim kurulu üyeleri ve Mimar Sinan İlköğretim
Okulu öğrencilerinin katıldığı törende, Konak'taki Mimar Sinan
Anıtı'na çelenk konularak, saygı duruşunda bulunuldu.
Mimarlar
Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Topal, törende
yaptığı konuşmada, Mimar Sinan'ın tasarlayıp inşa ettiği büyük ve anıtsal
yapıların halen bulundukları kentleri biçimlendirerek, kentsel yaşama yön
verdiğini belirtti.
Mimar Sinan'ın eserlerinin mimari kalitesinin,
bilimsel çalışmaların öncelikli araştırma konuları içinde yer aldığını ifade
eden Topal, ''Sinan'ın Osmanlı kentlerinin oluşumunu yönlendiren olağanüstü
yapıtları, geleneksel kültürümüzün somut belgeleri olarak, ölümünden 422 yıl
sonra bile bugünkü mimarlığımıza esin kaynağı oluşturmayı sürdürmektedir'' dedi.
Mimar Sinan'ın yapıtlarından büyük ölçüde kopyalama amacıyla
yararlanıldığını vurgulayan Topal, şöyle konuştu:
''Sinan'ın akılcı
mimarı anlayışının özünü oluşturan araştırma, öğrenme, anlama, çağdaş bir mimari
yaratma, sürekli olarak kendini aşma çabaları, kentsel gelişmemizde ve mimari
uygulamalarda çoğunlukla izlenmemektedir. Sinan'ın yaşadığı yıllardan bugüne
olağanüstü biçimde gelişen küresel teknolojiden, bilgi birikiminden, ilerleme ve
gelişme tutkusundan yoksun bir tasarım ve çevre anlayışı, kentlerimizi toplumdan
kopuk, yaşanması zor, yer aldığı ortama saygısız, çağdaş estetikten yoksun, salt
rant hesaplarıyla gerçekleştirilmiş kimliksiz yapı yığınlarına dönüştürmüştür.
Oysa Sinan'ın öğretisi, kopyalamayı değil, anlamayı, yorumlamayı, geliştirmeyi
ve ilerlemeyi vurgular.'' (AA)
|