Uluslararası rekabette öne çıkmak için neler yapmak gerekiyor? Bu anlamda Türkiye alüminyum sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Avrupa’daki firmalarla yarışmak için katma değeri yüksek, işçilik gerektiren ürünlere yönelmek gerek. Almanya’da kişi başına alüminyum kullanım oranı 30 kg’nun üzerindedir; fakat 15 civarı alüminyum fabrikası var. Türkiye’deki kullanım oranları ise bunun üç’te biri. Ama Türkiye’de 120’den fazla alüminyum ekstrüzyon firması var. Bu durum, inanılamaz derecede büyük bir rekabeti de beraberinde getiriyor. Ayda binlerce ton üretim yapan bu büyük firmalarla rekabet edebilmek için, biraz daha özellikli malzemeler yapmak gerekiyor. Profili pres olarak satarsanız bir şansınızın olması zor; çünkü çok daha büyük makineleri var, çok daha fazla üretim gerçekleştirebiliyorlar, otomasyona geçtikleri için işçi giderlerinden de etkilenmiyorlar. Ayrıca artık Avrupa, ham üretim yapmak yerine, bir sistem oluşturup onu başkalarına ürettirmeyi daha cazip buluyor.
Foto: Hilton Garden Inn Sütlüce’de Starkbau tercih edildi
Kendi markanızı yaratmaya yönelmeniz ve Starkbau’nun ortaya çıkışı da bu ihtiyaçla şekillendi sanırım?
Evet, çünkü Avrupa’da bu konuda en iyi olan firmalar sistem üretirler; alüminyum ekstrüzyon fabrikaları yoktur. Bizim iddialı bir sistem çıkartma sebebimiz de buydu. Sadece Türkiye için düşünmedik; Almanya gibi bir ülkede sistem satmak gerçekten çok zor, ama çevre ülkelerinde, Polonya’da, komşularımız Yunanistan, Bulgaristan gibi ülkelerde çok rahatlıkla satılabilecek güzel bir sistem geliştirdik. Geliştirmeye de devam ediyoruz; bununla alakalı cam balkon sistemleri oluşturduk, ışıklık sistemleri dediğimiz tavandan aydınlatmalı sistemler oluşturuyoruz. Esasında bu yöne biraz ağırlık verdik. Biraz zahmetli bir iş, geri dönüşü çok uzun zaman alıyor. Çünkü iyi bir sistem yaptığınız zaman, yüz binlerce lira para harcamamız gerekiyor. Zaten kalıbın bir tanesi 1000 -1500 TL’ye geliyor; her şeyi çalışan bir sistem oluşturmak istiyorsanız da mutlaka 150 - 200 kalıp yapmanız gerekiyor. Patente başvurmak için çizimlerini yaptırıyorsunuz. Çok ciddi rakamlarda bir maliyeti var; geri dönüşü de uzun zaman alınca, kimse yeni ürüne yönelmek istemiyor. Ama biz bu konuda bir adım attık, bu konuda ilerlemeye devam edeceğiz. Zaten sistemi oluşturmak kadar, gelişimini sürdürmek de önemli. Kendini yenileyebilen bir sistem olmalı. IFT Rosenheim’dan kalite belgesi alan Starkbau, Hilton Garden Inn Sütlüce’de uygulandı ve çok güzel bir geri dönüş aldık. Avrupa’nın belli başlı standartları var; Starkbau, özellikle rüzgar ve su yalıtımı konusunda üst seviyelerde performans gösterdi. Çok yeni bir sistem olmasına rağmen, ciddi talep görmeye başladı. Konya’da bir alışveriş merkezi projesinde de Starkbau kullanılıyor.

|