Turizm
2002-2006 yılları arasında toplam 212 adet turizm merkezi ve 5 adet Turizm Kenti ilan edilmiştir. Aynı dönemde, 1,8 milyar YTL yatırım maliyetiyle 102 adet turizm tahsisi yapılmış, 44.670 yatak kapasitesine ulaşılmış ve bunun sonucunda 22.330 kişiye iş imkanı sağlanmıştır. Hazırlanan Master Planlar çerçevesinde, 23 adet Termal Turizm ve 25 adet Kış Turizmi Merkezi ilan edilmiştir. Potansiyel arz eden 8 adet bölgenin turizm merkezi ilanı çalışmaları sürdürülmektedir. 2008 yılı başından itibaren turizm sektöründe uygulanan KDV oranını yüzde 18’den yüzde 8’e indireceğiz.
Gelecek dönemde, bu dinamik sektörde ülkemizi uluslararası arenada çok daha üst noktalara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu amaç doğrultusunda, ilan etmiş olduğumuz strateji ve master planlar kapsamında, sektör temsilcileriyle güçlü bir iletişim ve işbirliği içinde hareket edeceğiz.
Turizm sektöründe bütün aktörleri aynı şemsiyenin altına toplayacak bir hukuki düzenleme yapacağız. Böylece, bu önemli sektörde daha etkin bir organizasyon yapısı içinde politika geliştirme ve uygulama imkanı oluşturacağız.
İç turizmin geliştirilmesi ve turizmin olumlu etkinlerinden vatandaşlarımızın da yararlanmalarını sağlamak amacıyla tanıtım faaliyetlerinin geliştirilmesine öncelik vereceğiz. Kitle turizminin yanı sıra, diğer turizm türlerinin de geliştirilmesi öncelikli hedeflerimiz arasında olacaktır.
Turizm ihtisas fuarlarına önceki yıllara kıyasla daha yüksek oranda katılım gösterecek, ülkelerin yapılarına göre farklılaştırılmış reklam kampanyaları geliştireceğiz. Güncel gelişmeler ışığında, tanıtım ve pazarlama alanında yeni teknolojilerin kullanımı yaygınlaştıracağız.
Bölgesel Gelişme ve Mekansal Planlama
AK Parti iktidarı, milli birlik, beraberlik ve dayanışmamızı geliştirmek, kalkınma fırsatlarını ülke sathına yayarak bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmak ve ülke genelinde ekonomik ve sosyal uyumu sağlamak amacıyla bütüncül bir bölgesel gelişme politikası uygulayacaktır.
Ulusal kalkınma planı ve stratejileriyle tamamen uyumlu bir bölgesel gelişme stratejisi hazırlanacaktır. Bu strateji ve bununla uyumlu hazırlanacak bölgesel kalkınma planlarıyla, başta az gelişmiş bölgelerimiz olmak üzere, bütün bölgelerimizin ulusal ve uluslararası düzeydeki rekabetçi üstünlükleri tespit edilecek, kullanılamayan veya eksik kullanılan potansiyelleri harekete geçirilerek kalkınma hamleleri ülke sathında güçlendirilip yaygınlaştırılacaktır. Bu şekilde sağlanan istihdam, üretim ve gelir artışı öncelikle yerel ve bölgesel gelişmeyi hızlandıracak, bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltacak, uzun vadede de topyekün ulusal kalkınmamıza bütün bölgelerin verdiği katkıyı en üst düzeye çıkaracaktır.
Göç dinamiklerini olumlu yönde etkilemek, bölgeler arasında ve bölge içinde gelişmişlik farklarını azaltmak, üretim kültürünü bütün ülke sathında yaygınlaştırarak rekabet gücümüzü geliştirmek ve sosyal refahı artırarak tabana yaymak amacıyla il/bölge düzeyinde “kalkınma ajansları” kurulacaktır. Kalkınma ajanslarının, özel olarak oluşturulan kaynaklarıyla, başta beşeri ve sosyal sermaye olmak üzere kalkınma potansiyellerini harekete geçiren, üretimi, istihdamı ve geliri artıran, yatırım ortamını kolaylaştıran ve cazip hale getiren kalkınma projelerine hibelerle destek olması sağlanacaktır.
İl ve bölgelerin gelişme stratejilerinde belirlenen uzmanlaşma alanlarına göre, üniversiteler ile mesleki ve teknik okulların araştırma ve geliştirme kapasiteleri güçlendirilecektir.
Diğer taraftan bölgelerin kendi özelliklerine uyarlanmış devlet yardımları uygulaması ile, mekansal uzmanlaşma alanlarında rekabet gücü artırılacaktır.
Mekansal Planlama Hiyerarşisi
Uzun vadeli gelişme perspektifinden yoksun, dağınık ve yavaş işleyen mekansal planlama hizmetleri yeniden yapılandırılacaktır.
Ulusal düzeydeki kalkınma planımızdan başlamak üzere, planlama hiyerarşisi ve ilgili kurumların sorumluluk ve işlevleri açık ve net bir şekilde tanımlanacaktır. Başta metropoller, gelişme potansiyeli yüksek cazibe merkezleri ve çevreleri olmak üzere bütün ülke sathının yerleşim, sanayi, turizm, tarım, orman ve koruma alanlarını bir bütün olarak ele alan yaklaşımlar benimsenecektir.
Hazırlanan planların, özellikle kentlerin fiziksel gelişmesi ve yapılaşma koşullarını çok detaylı bir şekilde tanımlayan yeterli açıklama ve standartlara sahip olması hedeflenecektir. Bir taraftan planlar süratle tamamlanırken, diğer taraftan da imar ve yapılaşma konusundaki izin, ruhsat, denetim gibi işlemlerde bürokrasinin azaltılması esas olacak, ilgili merkezi ve yerel kurumların ortak organizasyonu ve işbirliği ile bu tür hizmetlerin öncelikle yerinden ve tek muhatap aracılığıyla verilmesi için gerekli altyapı oluşturulacaktır.
İmar ve yapılaşma mevzuatı çağdaş standartlar ve ihtiyaçlara göre yeniden ele alınarak geliştirilecektir.
Planlama, imar ve yapılaşmanın izlenmesi ve denetimi konularında modern bilgi ve iletişim teknolojilerinden en üst düzeyde yararlanılacaktır.
Verimli ve Üretken Yerel Yönetimler
AK Parti iktidarında belediye ve il özel idareleri, Anayasamızda belirtilen “yerinden yönetim” ilkesine uygun olarak yeniden ele alınmış ve çok temel sorunlar çözüme kavuşmuştur.
Belediye Kanunu, Büyükşehir Belediyesi Kanunu, İl Özel İdare Kanunları yenilenmiş, Mahalli İdare Birlikleri Kanunu çıkarılmıştır. Bu kanunlarla yapılan düzenlemeler göre:
· Belediye olmak için gerekli asgari nüfus 2000’den 5000’e yükseltilmiş ve yerel nitelikli bütün müşterek hizmetler yerel yönetimlere devredilmiştir.
· Yerel yönetimler üzerindeki vesayet uygulamaları çağdaş normlara göre yeniden düzenlenmiştir.
· İl özel idareleri, il genel meclisi başkanını seçme hakkına kavuşarak yerel yönetim meclisleri güçlendirilmiştir.
· Büyükşehir ve ilk kademe belediyeleri arasındaki görev ve yetki dağılımı yeniden belirlenerek hizmetlerin kent ölçeğinde uyum içinde sunumu hedeflenmiştir.
· İl özel idareleri ve nüfusu 50 binin üzerindeki belediyelerin stratejik plan yapması zorunlu kılınmıştır.
· Yerel yönetim meclislerine ve ihtisas komisyonlarına sivil toplum temsilcilerinin, muhtarların, üniversite ve meslek odalarının temsilcilerinin katılımına ve siyasi parti gruplarının temsil edilmesi için imkân sağlanmıştır. Ayrıca, yerel yönetimin geçmiş yıla ait hesap ve işlemlerini denetlemek üzere her yerel yönetimde denetleme komisyonu kurulmuştur.
· İl, ilçe veya nüfusu 50.000’in üzerindeki bir belediyeye 5 km.den daha yakın hale gelen belde belediyeleri, imar ve alt yapı hizmetlerinin zorunlu kılması halinde, tüzel kişiliği kaldırılarak diğer belediyeye dâhil edilmiştir.
· İstanbul ve İzmit Belediyelerinin sınırları il sınırları ile bütünleştirilmiş, büyük kentlerin daha imarlı ve alt yapılarının daha planlı gelişmesine imkân sağlanmıştır.
· Belediyelere eskiyen kent bölümlerinin ve yıpranan tarihi ve kültürel taşınmazların yeniden inşa ve restore edilerek korunması ve kullanılması konusunda görev ve yetki verilmiştir.
Bu reformlar sonucu, belediye ve özel idarelerimiz vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını çözme imkân ve kabiliyetine kavuşmuştur. Vatandaşlar sorunlarının önemli kısmını artık mahallinde çözüme kavuşturabilmektedir. Büyük kentlerimiz, birçok alanda dünya kentleriyle yarışmaya başlamıştır.
Yerel yönetimlerdeki yetkilendirmelere uygun olarak merkezi idarede de değişikler yapılarak, uyum sağlanmıştır. Bunun en güzel örneği ‘Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün kapatılmasıyla birlikte köylerimizde kapsamlı bir imar çalışmasının başlatılmış olmasıdır. Kaymakamların önderliğinde yürütülen Köydes Projesi kapsamında, ülkedeki tüm köylerimizin içme suyu, yol ve kanalizasyondan oluşan kırsal alt yapıları tamamlanmak üzeredir.
Mahalli ve müşterek hizmet niteliğinde olup da merkezi idare tarafından yürütülmekte olan bazı hizmetlerin yerel yönetimlere devredilmesi çalışmaları da sürdürülecektir.
Program tabanlı bir yaklaşım içinde KÖYDES ve BELDES çalışmalarından elde edilen tecrübe gelecek dönemde öne çıkacak öncelikler esas alınarak daha ileri aşamalara doğru dönüştürülecektir.
İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Köylerden oluşan yerel yönetimlerimizin hizmet kapasitesini geliştirmek ve finansman imkânlarını kuvvetlendirmek önümüzdeki dönem için temel önceliklerimizdir. Merkezi idare ve yerel yönetimler arasında kaynak bölüşümünü yeniden düzenleyen Kanun Tasarısı yasalaştırılacaktır.
Yerel yönetimler tüm bu yetki, görev ve sorumluluklarını, üniter yapı, idarenin bütünlüğü, yargı denetimi ve kamuoyu denetimi içinde yerine getireceklerdir.
Yaşam Kalitesinin Geliştirilmesi
Ekonomik ve sosyal olarak hızla gelişen ve kentleşen ülkemizde, insanımızın yaşam kalitesini artırmak ve belli bir seviyede tüm ülkeye yaygınlaştırmak, Adalet ve Kalkınma Partisinin yeni dönemde öncelikli hedefi olacaktır.
Nitelikli ve girişimci bir toplum olma yolunda insanımızın ve yaşadığı çevrenin çok boyutlu olarak ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tedbirlerin alınması temel hedefimizdir. İnsan odaklı bir siyasi anlayışı her alanda savunan AK Parti, kamu, sivil toplum ve özel sektör işbirliği içinde bu hedefe dönük somut politika ve programlarını kararlılıkla uygulayacaktır.
Canlı bir kültür, sanat ve spor ortamı, yaşanabilir kentler, tüketicinin korunması, gıda güvenliği, hayvanların korunması, bitki sağlığı ve temiz çevre gibi, yaşam kalitesini artıran alanlardaki çabalarımız kararlılıkla sürdürülecektir.
Türkiye, yaşadıkları hayattan memnun insanlar ile sağlıklı ve güvenli çevreye sahip bir ülke olacaktır.
Yaşam Standartlarının Yükseltilmesi
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, insanımızın ve kentlerimizin yaşam standartlarını geliştirebilmek için, hem merkezi idare olarak hem de yerel yönetimlerde çok yönlü çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir.
Son yıllarda uygulamaya koyduğumuz KÖYDES ve BELDES gibi program tabanlı yaklaşımlarla insanımızın yol, su, kanalizasyon gibi temel ihtiyaçları ülkemizin her noktasında karşılanmaya başlamıştır. Kırsal alanda, en ücra yörelerde yaşayan insanımıza da yaşam kalitesini yükselten hizmetler sunulmuştur.
AK Parti iktidarı, başlangıcından itibaren büyük önem verdiği AB’ye tam üyelik hedefi doğrultusunda ciddi mesafeler kaydetmiştir. Esasen bu sürecin temel amacı da her alanda insanımızın yaşam kalitesinin geliştirilmesi ve çağdaş standartlarda yaşam koşullarına kavuşturulmasıdır.
AK Parti iktidarı, AB müzakere sürecinde, 2007–2013 dönemi için "Türkiye'nin AB Müktesebatına Uyum Programını" hazırlayarak, yol haritasını oluşturmuştur. Bir yandan bu programın hayata geçirilmesi ile AB uyumu artırılacak, diğer yandan halkımızın yaşam standartları hak ettiği düzeye yükseltilecektir.
Bu beyannamenin diğer birçok başlığı altında ortaya koyduğumuz anlayış ve gelecek dönem politikalarımız da halkımızın yaşam kalitesinin yükseltilmesi ile yakından ilişkili olmakla birlikte, aşağıda sıralanan konular üzerinde öncelikle durulacaktır:
AK Parti’nin yeni döneminde;
· · Yaşam boyu eğitim ve eğitimde temel beceriler geliştirme anlayışıyla, eğitim seviyesinin yükseltilmesi,
· · Çalışma hayatının yeniden düzenlenmesi, işsizlikle etkili ve aktif mücadele, özürlüler başta olmak üzere tüm çalışanların çalışma koşullarında iyileştirme,
· · İş sağlığı ve güvenliği alanında yapılacak düzenlemelerle meslek hastalıkları ve kazalarıyla mücadele edilmesi,
· · Meslek standartlarının belirlenmesi ve sertifikalandırılması,
· · Karayolu taşımacılığında yolcu güvenliğinin artırılması,
· · Posta hizmetlerinde kalitenin yükselmesi,
· · Yapı malzemelerinde standartların denetlenmesi,
· · Deterjanlar ve kozmetik ürünlerin topluma güvenli şekilde arz edilmesi,
· · Enerji tüketen ürünlerin daha tasarım aşamasında çevreyle uyumunun sağlanması,
· · Kesimler ve bölgeler arası gelir dağılımında daha adil bir yapılanmanın gerçekleştirilmesi,
· · Sağlık ve sosyal güvenlik hizmetlerinin tüm vatandaşlara yaygınlaştırılması,
· · Kadının toplum hayatının her alanına katılımının artırılması,
· · Aile içi sorunların çözümüne yardımcı olunması amacıyla kurumsallaşma sağlanması,
· · Internet ortamında işlenebilecek suçlara karşı önlemler alınması,
· · Yargılama sisteminde daha hızlı ve etkin bir yapının oluşturulması,
· · Gönüllü örgütler ve yönetime katılım fırsatlarının artırılarak sosyal ilişkiler ağının çeşitlendirilmesi,
· · Köy ve kentlerimizde içme suyunun kalitesinin artırılması, hava kirliliği ve gürültünün azaltılması, yeşil alan, yol ve ulaşım imkânlarının çoğaltılması yoluyla yerel çevre faktörlerinin geliştirilmesi,
· · Toplumun tüm kesimleri arasındaki ilişkilerde güven ikliminin pekiştirilmesi
hedeflenmektedir.
Çevre ve Yaşanabilir Kentler
AK Parti, kalkınma sürecine uzun soluklu ve çok boyutlu bir bakış açısından yaklaşmaktadır.
Çevrenin korunmasında anayasamızda ifadesini bulan “sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkı”, politikalarımızın temelini oluşturmaktadır. Kullanan-kirleten öder, sürdürülebilir kalkınma, kamu-özel işbirliği, çevre bilincinin yaygınlaştırılması ve katılımcılık bu alandaki temel ilkelerimiz arasındadır.
Adalet ve Kalkınma Partisi, çevre konusunda çok önemli hukuki düzenlemelere ve icraatlara imza atmıştır:
· · Yeniden düzenlenen Türk Ceza Kanunu’na, çevre kirliliği ve imar kirliliği ile ilgili cezai yaptırımlar konulmuştur.
· · Değişen şartlara uyum sağlamak üzere hazırlanan ve 1995 yılından beri Mecliste bekleyen Çevre Kanunu, gündeme alınarak yasalaştırılmıştır.
· · Kentsel dönüşüm yasaları çıkarılmıştır.
· · AB uyum süreci içinde, eksik bulunan ikincil mevzuatın önemli bir kısmı tamamlanmıştır.
· · Sürdürülebilir kalkınma anlayışı içinde, çevre alanı ile rekabet ve sanayileşme arasında gerekli denge gözetilmiştir. Yatırımlarımızın hızlandırılması için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecinde bürokrasi azaltılmıştır.
Doğal kaynaklarımızı korumak ve gelecek nesillere aktarmak en temel görevlerimiz arasındadır.
Bu temel görev çerçevesinde, su kaynaklarını kirlenmeye karşı korumak için, tüm sanayi ve belediyelere ‘Çevre Kanunu’ ile atıksularını arıtma mecburiyeti getirilmiş ve bu konuda ağır cezai yaptırımlar öngörülmüştür. 41 Organize Sanayi Bölgesinin atıksu tesisi tamamlanmıştır.
w
AK Parti iktidarında, katı atıklar (çöpler) için vahşi depolama yerine modern, düzenli depolama sistemleri teşvik edilmiş ve desteklenmiştir. Bu kapsamda belediye birlikler vasıtası ile başlatılan 31 adet bütünleşmiş katı atık bertaraf tesisi tamamlanmaktadır.
Hava kirlenmesinin yaşandığı şehirlerimizde, kirliliğin önlenmesi için, öncelikle doğalgaz verilmesi temin edilmiştir. Kentlerde temiz yakıt kullanılması yönünde yönlendirici teşvikler verilerek şehirlerimizde, ısınmadan kaynaklanan hava kirliliğinin önüne geçilmiştir. Özellikle yaz aylarında büyük şehirlerde meydana gelen ekzos gazı kirliliğine mani olmak için, temiz yakıt ve bakımlı araç kullanımı teşvik edilmiştir.
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından, bütün illerimizde günün 24 saatinde hava kirliliğini izleme ağı oluşturulmuştur. Böylece, hava kirliliği ile mücadele daha bilimsel verilerle yapılabilecektir.
Benzer bir izleme ağı deniz kirlenmesini kontrol için kurulmuştur. Halen ülkemiz kıyıları 104 noktadan çeşitli kirlilik parametreleri bakımından izlenmektedir. Yetkili kamu kuruluşlarının denetim kabiliyeti ve deniz kirlenmelerini önlemeye yönelik caydırıcılığı artmıştır.
Ormancılık alanında devlet ormancılığından, millet ormancılığına geçiş için 56 ilde Kent Ormanı kurulmuş ve kent ortamında yaşayan insanımıza, yeni mesire alanları kazandırılmıştır.
Küresel iklim değişikliğine ve erozyona karşı en önemli tedbirlerden biri olan orman alanlarının korunması ve genişletilmesi, AK PARTİ iktidarlarının öncelikleri arasında yer almıştır. Ağaçlandırma faaliyetlerine hız verilmiş, daha önce yılda ortalama ağaçlandırılan alan 75.000 hektar iken, dönemimizde ortalama 400.000 hektar olmuştur. Ülkemiz Dünya’da orman alanlarını artıran ülkeler arasına girmiştir.
AK Parti hükümetinin göreve geldiği günden itibaren üzerinde ısrarla durduğu temel bir politika, çarpık kentleşmenin önüne geçilmesi, gecekondu sorununun çözümü ve alt gelir gruplarının konut ihtiyacının karşılanması olmuştur.
Bu amaçla; AK Parti hükümeti, yaşam kalitesi yükseltilmiş kentsel ortamların sayısını artırmış ve ülke geneline yaygınlaştırmıştır.
Çarpık ve düzensiz şehirleşmenin getirdiği sosyal ve mali yüklerin farkında olan AK Parti, insanlarımızın sağlıklı ve güvenli konutlara, temiz bir çevreye kavuşmasını sağlamak için yoğun çaba sarf etmektedir.
Türkiye’yi yaşam kalitesinin artırıldığı, biyolojik çeşitliliğin korunduğu, doğal kaynakların sürdürülebilir kalkınma yaklaşımıyla yönetildiği, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını gözeten bir ülke yapmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede;
· · Nüfusu 50.000’nin üzerinde olan şehirlerde atık suların arıtılmasını ve atık suların arıtılmadan denizlere verilmesini önleyeceğiz,
· · Nüfusu 50.000’nin üzerinde olan şehirlerin modern katı atık tesislerine kavuşturulmasını, evsel nitelikli katı atıkların kaynakta ayrılması ve geri kazanılmasını sağlayacağız,
· · Su, atıksu, katı atık, tehlikeli atık gibi çevre korumaya yönelik tesislerin yapılmasında bakımında ve işletilmesinde ülke şartlarına uygun sistem ve teknolojileri destekleyeceğiz,
· · Kentlerde yaşayan vatandaşlarımızın imar, konut, altyapı, ulaşım, ticaret, eğitim, sağlık, sosyal hizmetler, eğlence, kültür ve spor gibi temel alanlardaki hizmetlere en yüksek standartlarda, en hızlı, en rahat ve en kolay şekilde erişimi temin edeceğiz.
· · Ağaçlandırma, erozyonla mücadele ve iyileştirme çalışmalarında ortalamaları 500.000 hektara çıkaracak ve kentlerimizin etrafındaki yeşil kuşak ormancılığına hız vererek, daha yaşanabilir kentler oluşturulmasına katkıda bulunacağız.
Orman köylüsüne çok yönlü destekleri artırarak devam ettirecek, orman gelirlerinden köylüye aktarılan kaynakları daha yüksek düzeylere çıkaracağız.
Bilinçli bir toplum, çevre alanında başarının anahtarıdır. Tüketicilerimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın desteği ile kirliliği ortaya çıkmadan engelleyecek, kaynakların yeniden kullanımı gibi yöntemleri yaygınlaştıracak yaklaşımlara ağırlık vereceğiz. Soluduğumuz hava ve içtiğimiz su başta olmak üzere, kamu ve sivil toplum işbirliği ile tüm çevresel varlıklarımız etkin bir şekilde denetleyeceğiz.
Avrupa ülkeleri ile mukayese edildiğinde, önemli üstünlüklerimizden biri olan biyolojik çeşitliliğimizi koruyucu tedbirleri sürdüreceğiz. İnsanımızın bu zenginliklerden daha fazla yararlanması için Eko-turizm ve Eko-tarım uygulamalarını yaygınlaştıracağız.
Birbiriyle bütünleşmiş, bilinçli, kaliteli bir çevre ve kent oluşumunda yerel yönetimler odak bir role sahiptir. Kentlerimizin daha yaşanabilir yerlere dönüşmesinde ve çevre sorunlarının aşılmasında yerel yönetimlerimizi teknik ve mali açıdan güçlendireceğiz.
Yerel yönetimlerin aktif katılımıyla, çevre düzeni planlarına hız verecek ve bu planları tüm illerimizi kapsayacak şekilde hızla tamamlayacağız. Maliyet etkinliği ve işletmede rasyonellik sağlamak üzere, mahalli idare hizmet birlikleri çerçevesinde ortak proje ve faaliyetleri özendireceğiz.
Su ve kanalizasyon işletmeciliği başta olmak üzere çevre sektöründe, maliyetlerin düşürülmesi ve kalitesinin artırılması için, kamunun yanı sıra özel kesimin de katılımını artıracağız.
Yeni Çevre Kanunu ile hukukumuza çağdaş standartlarda bir çevre anlayışı kazandırdık. İkincil düzenlemeler, kurumsal kapasite geliştirici çalışmalar ve yeni finansman modelleri ile bu genel çerçeveyi güçlendireceğiz.
Çevre dostu bir yaklaşımla, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını gözeterek, ekonomik kalkınmayı ve doğal kaynaklardan herkesin adil biçimde yararlanmasını sağlayacak çevre yönetim sistemleri oluşturacağız.
AK Parti iktidarı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine Mayıs 2004’te taraf olan ülkemiz 2007 yılı başında 1.Ulusal Bildirim Raporunu sunmuş enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji ile ilgili gerekli düzenlemeleri yapmış bulunmaktadır. Bu bağlamda, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın olumsuz etkilerinin azaltılması için uluslararası işbirliği yapmaya devam edeceğiz.
Küresel ısınmayla ilgili olarak daha önce başlatılan enerji, ulaştırma, tarım ve sanayi gibi sektörel alandaki çalışmalara kararlılıkla devam edeceğiz.
Toplu Konut Seferberliği
Hükümetimiz 2003 yılında başlattığı planlı kentleşme ve konut atağıyla ve yerel yönetimlerle işbirliği içerisinde, Cumhuriyet tarihimizde bugüne kadar görülmemiş hızda ve kapsamda bir çalışma başlatmıştır.
AK Parti, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) vasıtasıyla yürüttüğü projelerle, hem kentsel dönüşüme öncülük etmiş ve hem de tüm yurtta modern şehirlerin oluşumuna katkı sağlamıştır.
Ailenin ve sosyal yapının güçlendirilmesi politikamızın bir gereği olarak insanımızın daha kaliteli konutlara uygun ödeme şartlarıyla sahip olmasını sağlamak için bir konut seferberliği başlattık. Vatandaşlarımıza 10, 15, 20 yıl gibi vadelerle kira öder gibi ev sahibi olma imkanı sunduk.
AK Parti iktidarı, bugüne kadar toplam 280.000 konutun yapımına başlamıştır. Bunların yaklaşık 140.000’i sosyal donatıları ve çevre düzenlemeleri ile tamamlanmıştır. Önümüzdeki dönemde hedefimiz tamamlanmış olan konut sayısını toplam 500.000 çıkartmaktır.
Bu çalışmalarla, sadece dar gelirli vatandaşlarımıza konut üretmekle kalınmamış, aynı zamanda tüm sosyal donatıları ile adeta yeni kentler inşa edilmiştir. Bu şekilde çağdaş ve yaşanabilir kent ortamları oluşturma yönünde çevresini de etkileyen örnek ortamlar üretiyoruz. Bu kapsamda yapılan konutlarla birlikte; 273 okul, 238 ticaret merkezi, 201 cami, 7 hastane, 56 sağlık ocağı, 51 spor salonu ve 36 kütüphanenin inşaatlarına başlanmıştır.
Spor
Spor tesislerini 24 saat halkın hizmetine açan AK Parti, hem uluslararası organizasyonların yapılacağı modern statlar ve salonlar inşa etmekte, hem de yerel yönetimlerle işbirliği yaparak bütün Türkiye’yi spor ülkesi yapacak tesislerle donatmaktadır.
AK Parti, yeni iktidar döneminde;
· · Nüfusu 5 binin üzerinde olan bütün yerleşim bölgelerine spor tesisleri yapılmasını,
· · Nüfusu 20 binin üzerinde olan bütün yerleşim bölgelerine “Gençlik Merkezleri” kurulması, bu yolla gençliğin kabiliyetlerinin geliştirmesi, projeler üretme kapasitelerinin geliştirilmesi ve yönetimde katkılarını sağlanmasını,
· · Gençlik Kamplarının sayısının çoğaltılmasını ve dış ülkelerle gençlik değişim programlarının hızlandırılmasını,
· · Spor yapmakta olan gençlerimize olimpiyatlara sporcu hazırlama kapsamında teşvik ve destek sağlanmasını ve 10 yılda 10 milyon lisanslı sporcu yetiştirilmesini hedeflemektedir.
Kültür ve Sanat
AK Parti’nin kültür politikalarının önemli ayaklarından biri, kültür ve medeniyet coğrafyamızdaki ortak tarih ve kültür varlıklarımızın yaşatılmasıdır. Kültür alanında aynı anda hem milli hem de küresel bir vizyona sahip olan Partimiz, Türkiye dışındaki tarih ve kültür eserlerinin korunması, restorasyonu ve tanıtımı için üç kıtada titiz çalışmalar yapmış ve ortak tarihi mirasımızı güvence altına alacak projeler gerçekleştirmiştir. Bu çerçevede TİKA’nın öncülüğünde;
· Moğolistan’daki Orhun Abideleri koruma altına alınmış, yolu yapılmış ve bir müze inşasına başlanmış,
· Sultan Sencer’in Türkmenistan’ın Merv şehrindeki türbesi restore edilmiş,
· Kazakistan’daki Ahmet Yesevi Külliyesi onarılmış,
· Mimar Sinan’ın Üsküp’teki eseri Mustafa Paşa Camii restore edilmekte,
· Kosova’daki Sultan Murad türbesi yapılmış,
· Bosna’da Mostar, Drina ve Koniç köprülerinin onarımına katkı sağlanmış,
· Bunların yanı sıra tarihi coğrafyamız olan Bulgaristan, Kırım, Filistin, Suriye, Lübnan ve Cezayir gibi ülkelerdeki Türk eserleri onarılmış ve koruma altına alınmıştır.
Bütün bu faaliyetlerde iktidarımızın hedefi, kültürümüzü, sanat ve medeniyet mirasımızı evrensel kültürün bir parçası olarak yaşatmak ve dünyaya tanıtmaktır.
Türkiye bugün pek çok alanda olduğu gibi kültürel çalışmalar noktasında da yeni bir döneme girmiş bulunmaktadır. Ülkemiz dünyanın en zengin kültür mirasının üretildiği ve yaşatıldığı bu topraklardaki eşsiz zenginlikleri ile dünyanın kültürel çeşitliliğine ciddi katkılar sağlamaktadır. AK Parti iktidarı döneminde ülkemizin farklı uygarlıklara ait kültür varlıklarına yönelik çağdaş mevzuat çalışmaları gerçekleştirilmiş, bu alana yeni kaynaklar aktararak büyük bir seferberlik başlatılmıştır. Bu çerçevede Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğünün restorasyon, proje ve uygulamasını tamamladığı eser sayısı 3000’in üzerindedir.
Ülkemiz dünyanın en zengin arkeolojik alanlarından birisidir. Farklı kültür ve medeniyetlerin buluşma noktası olan Anadolu coğrafyası, aynı zamanda dünya bilim adamlarının ilgi odağı olmaya devam etmektedir.
AK Parti, Türkiye’nin bu özgün yönünü dünyaya tanıtmayı öncelikli bir görev saymıştır. 2002-2006 arasında Türkiye genelinde 1.737 adet arkeolojik kazı ve araştırma gerçekleştirilmiş, bu çalışmaları teşvik etmek için kazı ödenekleri artırılmış, tarihi eserlerin korunması ve sergilenmesi politikamızın bir parçası olarak 2002-2006 yılları arasında önceden kapalı iken bakım – onarım ve teşhir – tanzim çalışmaları tamamlanan onlarca müze hizmete sunulmuştur.
Bir milletin kültür ve medeniyet mirasının ve toplumsal hafızasının en kıymetli eserleri, yazılı kültürdür. Türkiye, el yazmaları kütüphaneleri ve arşivleriyle Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu tarih araştırmalarının en önemli kaynak merkezidir.
Bu çerçevede iktidarımız döneminde yazma eserlerin dijital görüntülerinin tek bir merkezde toplanması ve internet aracılığıyla araştırmacıların hizmetine sunulmasını amaçlayan Yazma Eserlere İnternet Ortamında Erişim Projesi sonuçlandırılmıştır. Yazma Eserlerin Dijital Ortama Aktarılması Projesi kapsamında 137.000 eser dijital ortama aktarılmıştır. Yine bu bağlamda Süleymaniye Kütüphanesi Restorasyon ve Araştırma Merkezinin Yenilenmesi ve Eğitim Birimi Oluşturulması Projesi devam etmektedir.
AK Parti iktidarının ikinci döneminde bu alandaki çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürecektir. Dünyada gelişmişliğin önemli ölçütlerinden biri de insanların entelektüel taleplerinin ne ölçüde karşılanabildiğidir. Artan şehirleşme nüfusuna paralel olarak AK Parti döneminde kültüre olan ilgiyi arttırmak ve halkın taleplerine en iyi şekilde cevap verebilmek amacıyla yürütülen çalışmalar aynı azim ve duyarlıkla devam edecektir. Amacımız Türk kültür, sanat ve medeniyet birikimini geleneğimizden aldığımız güç ve özgüvenle çağdaş imkanlardan yararlanarak Türk ve dünya kamuoyunun ilgisine sunmaktır.
Kültürel yozlaşma tehlikesine karşı kadın-erkek, yaşlı-genç, köylü-kentli, kamu çalışanı-özel iş sahibi bütün vatandaşlarımızın kültür ve sanatı bilinçsiz bir şekilde tüketen değil, anlayan, katılan, destekleyen ve üreten aktörler olması için yeni program ve projeler hayata geçirilecektir. Bu amaçla etkinlik, verimlilik ve vatandaşın sahiplenmesi bakımından kültür hizmetlerinin yerelleşme ve sivilleşmesine özel önem verilecektir.
Önümüzdeki dönemde kültür ve sanat politikalarımızda iki temel hedef belirlenmiştir. Birincisi kültür ve sanat faaliyetlerinin Türkiye coğrafyasının tamamına yaygınlaştırılmasıdır. Bu çerçevede AK Parti hazırlıkları tamamlanan “Her Beldeye Bir Kültür Merkezi” projesini hayata geçirecek ve kültür ve sanat dalları arasında ayrım yapmadan Türk kültür ve sanatının zenginliğini bütün ülke sathına yayacaktır. Türkiye’nin alanındaki uzman mimarlarına, yörelere, arsa ölçeklerine ve nüfus ihtiyaçlarına göre Kültür Merkezi projeleri yaptırılarak toplumun taleplerine en iyi şekilde cevap veren kültür ve sanat merkezleri kurulacaktır. 2003 yılından itibaren açılan 18 kültür merkezine ek olarak ülkeyi bu ihtiyaca cevap verecek sosyal yaşam merkezleri ile donatacağız.
AK Parti’nin ikinci önemli hedefi, kültür ve sanat alanında özel sektörü harekete geçirmek ve kültür-sanat faaliyetlerinin planlanması, desteklenmesi ve uygulanmasında aktif rol ve sorumluluk almasını sağlamaktır. Devleti kültür ve sanat üreten değil koruyan ve geliştirilmesi için destek veren bir merci olarak gören partimiz, “Kültür Girişimciliği Yasası” ile hukuki altyapı problemini çözmüş, özel sektörün ve bireylerin kültür-sanat alanında özerk ve girişimci taraf olmasını sağlamıştır.
İkinci dönemimizde bu alandaki çalışmalarımız devam edecek ve özel kültür kurumlarına olan destek arttırılacaktır. Bu bağlamda, Türkiye’deki özel tiyatroların, mahalli koroların ve mahalli toplulukların başta mekan problemlerini çözmek üzere desteklenmelerini sağlayacağız.
Bilgiye kolay erişimi sağlayacak faaliyetlere en üst düzeyde hız kazandırmak öncelikli hedefimiz olacaktır. E-kütüphane çalışmalarının tamamlanması, TEDA projesinin daha geniş ölçekli sürdürülmesi ve yurt dışında en geniş çevrelere ulaştırılması ve kitap fuarlarına katılımın artırılması hedeflenmektedir.
Önümüzdeki dönemde sinema sektörünün ihtiyacı olan plato ve stüdyoların altyapısının oluşturulması ve ülkemizin film çekiminde cazip bir hale gelmesi için çalışacağız. Diğer sanat dallarında olduğu gibi sinema alanında da Türk sinemasının dünya sinemasıyla rekabet etmesini sağlayacak adımlar atılacak ve özgün sinema eserlerinin uluslararası yarışma ve platformlarda tanıtılması teşvik edilecektir.
AK Parti iktidarı döneminde İstanbul, 2010 Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmiş ve bunun için özel bir yasa hazırlanmıştır. Gelecek dönemde İstanbul’un bu özel konumu için çok yönlü çalışmalar sürdürülecektir. Avrupa Birliği üyelik süreciyle uyum arz eden bu proje, bir dünya şehri olan İstanbul’un yanı sıra kültür değerlerimizin uluslararası platformlarda tanıtılmasına büyük katkı sağlayacaktır.
AK Parti iktidarının ikinci döneminde tarihi eserlerin tespit, tescil ve restorasyonu devam edecektir. Kültürel eserlerimizi ölü bir yığın değil, bugün ve yarınımıza ışık tutan bir tarihi referans olarak gören AK Parti, paha biçilmez vakıf eserlerinin korunması ve yaşatılması için yeni projeleri hayata geçirmeye devam edecektir.
Bu çerçevede Vakıf İpekyolu Projesi uygulamaya başlanacak ve İpek Yolu güzergahındaki tarihi eserlerin restorasyonları tamamlanacaktır. Bu proje ile İpek Yolu üzerinde bulunan han ve kervansaraylara, otel, restoran, dinlenme tesisi ve hediyelik eşya satış merkezi gibi fonksiyonlar verilerek tarihi ipek yolu bölgesi turizm merkezi haline getirilecektir.
Partimizin kültür ve sanat politikasının amacı, Türkiye’yi dünya kültürleriyle rekabet edebilen bir ülke haline getirmektir. Engin tarihi tecrübesinden ve büyük kültür mirasından güç alan Türkiye, 21.nci yüzyılda hayat standartları ve yaşam kalitesi açısından dünyanın saygın ülkelerinden biri olacaktır.
Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Haberleşme
Hindistan, İrlanda ve Çin’e yönelmiş uluslararası sermaye ve yenilikçilik merkezlerini Türkiye’ye çekebilmek için yazılım, donanım ve iletişim alanındaki şirketlerin topluca bulunduğu Bilişim Vadileri ve Teknopark projeleri desteklenerek bilişim sektörünün gelişmesi sağlanacaktır.
Altyapı
Demografik yapıda meydana gelen gelişmeler, yüksek şehirleşme hızı ve ekonomik alanda hızla artan rekabet, altyapı hizmetleri ihtiyacını da hızlı bir şekilde artırmaktadır. Artan ihtiyacın, çağdaş teknoloji ve uluslararası kurallarla uyumlu, kaliteli, sürekli, güvenli ve asgari maliyetle karşılanması, Adalet ve kalkınma Partisi’nin öncelikleri arasındadır.
Önümüzdeki dönemde ülkemizin altyapı ihtiyacının, ekonomik ve sosyal gelişmeyi hızlandıracak şekilde karşılanması esas olacaktır. Kentsel altyapı başta olmak üzere, üretim girdi maliyetlerinin azaltılması ve pazara erişim imkanlarının geliştirilmesi ile ekonominin büyümesi ve rekabet gücünün artırılması sağlanacaktır. Bu çerçevede, ulaştırma, enerji, bilgi ve iletişim teknolojileri gibi altyapı hizmetlerinin sunumunda etkinlik sağlanacak ve kalite standartları yükseltilecektir.
Mal ve hizmet üretiminin en önemli ön şartı ve girdisi olan altyapı hizmetlerinin rekabetçi piyasada özel sektör tarafından sunumu esas alınacaktır. Rekabetçi piyasanın oluşmadığı sektörler düzenlenerek, özel sektörün finansman ve işletme yeteneğinden maksimum derecede yararlanılacaktır.
Ülkemizin ihtiyaç duyduğu altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesinde, çevre dostu bir yaklaşım benimsenecektir.
Ulaştırma
Türkiye coğrafi konumu itibariyle tüm ulaşım türlerinin rahatça kullanabileceği bir ülke olmasına rağmen, geçmişte uygulanan politikalar nedeniyle neredeyse tek tür taşımacılığın yapıldığı bir ülke haline gelmişti. Yurtiçinde karayolu taşımacılığına yüzde 90 düzeyinde bağımlı hale gelen ulaşım sistemimizin bu haliyle sürdürülebilmesi artık mümkün değildi.
Bu nedenle AK Parti iktidarı, göreve geldiğinde ilk iş olarak ulaşım sistemlerinin dengeli bir şekilde gelişimini sağlayacak bir Ulaştırma Ana Plan Stratejisi hazırlattı. Bu planda hedef gelecek on yıl için; kara, deniz, demiryolu ve hava taşımacılığının birbirine paralel gelişimini sağlamak, gerçekleştirilecek projelerle deniz ve hava taşımacılığı ile demiryolu öncelikli olmak üzere tüm ulaşım türleri arasındaki dengeyi sağlamaktır.
AK Parti iktidarının önceliği, ulaşım türleri arasında bütünlüğün sağlanmasıdır. Diğer bir ifade ile, havayolu ile kara ve demiryolunun birlikte, denizyolu ile demiryolu, karayolu ve havayolunun müşterek kullanılabildiği kombine taşımacılığın geliştirilmesidir.
Karayolu Sektörü
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde, sektörde bu dönemde bir ilk gerçekleştirilerek karayolu taşımacılığını ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlemek, taşımada düzeni ve güvenliği sağlamak amacıyla Karayolu Taşıma Kanunu çıkarılmıştır. Yıllardan beri arz-talep dengesi göz ardı edilerek gelişigüzel yapılanan yurtiçi kara taşımacılık sektörüne çeki düzen verilerek, belge sistemine geçiş sağlanmıştır. Böylece mali yeterlilik, mesleki yeterlilik ve mesleki itibarı esas alan düzenleme ile sektörün sağlıklı yapılanmasını temin edecek önemli adımlar atılmıştır.
Yıllardır özlemle beklenen projeler teker teker hayata geçirilmiştir. İktidarımız döneminde Cumhuriyet tarihimizin en uzun bölünmüş yol ağı yapılmıştır. 2002 yılı sonu itibariyle bölünmüş yol ağı toplam 4.326 km. iken sadece 4,5 yıllık dönemde 6.600 km. yeni bölünmüş yol ağı tamamlanmış, böylece otoyollar dahil bölünmüş yol uzunluğumuz 12.600 km.ye ulaşmıştır. Şu anda yapımı devam etmekte olan bölünmüş yolların toplamı 1800 km’dir.
Ayrıca;
17 yıldır tamamlanamayan Bolu Dağı tüneli,
29 yıldır konuşulan Muğla Göcek tüneli,
30 yıldır bir türlü bitirilemeyen Karadeniz Sahil Yolu,
Bursa çevre yolu,
İzmir çevre yolu kuzey geçişi ve
Gaziantep-Şanlıurfa otoyolunun büyük bir kısmı
tamamlanmıştır.
Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı kalkınma projelerinden olan KÖYDES ve BELDES uygulamaları AK Parti iktidarı döneminde başlatılmıştır. Bu projeyle, en temel ihtiyacımız olan tüm köylerimizin yol ve içme suyu sorunları büyük ölçüde çözüme kavuşturulmuştur.
Partimizin en önemli projelerinden olan bölünmüş yol (duble yol), yol altyapısı kalitesinin artırılması, yol güvenliğinin geliştirilmesi çalışmaları devam edecektir. Önümüzdeki dönem için hedefimiz, bölünmüş yol ağının toplam uzunluğunu 15 bin km’ye çıkartmaktır.
Demiryolu Sektörü
Demiryollarımıza AK Parti iktidarı döneminde yapılan yatırım miktarı son 40 yılda yapılanın üzerine çıkmıştır. 2003 yılına göre 2006 yılı yatırım ödeneği artışı yüzde 458 olarak gerçekleşmiştir.
Demiryollarında;
· Hızlı tren çağını başlatmak
· Mevcut sistemi yenilemek
· Yeniden yapılanmayı sağlamak
· Özel sektörün dinamizmini demiryollarına aktarmak
· İşletmelerin tedarik sürecine değer katan bir anlayışa geçmek
ana hedef olarak belirlenmiştir.
Bu hedefler doğrultusunda son 4 yılı aşkın bir sürede ülkemiz adına övünç duyacağımız önemli adımlar atmış bulunmaktayız.
Ankara-İstanbul Hızlı Tren Hattı: Bu projenin tamamlanmasıyla, Ankara-İstanbul arası seyahat süresi 3 saate, Ankara-Eskişehir arası seyahat süresi de 1 saate inecek, böylece 30 yıllık hızlı tren hayalimiz gerçekleşmiş olacaktır. Projenin 1. etabı, Ankara-Eskişehir hızlı tren hattı tamamlanmış olup test sürüşleri devam etmektedir.
Ankara-Konya Hızlı Tren Hattı: Yapımı devam etmekte olan proje ile Ankara-Konya arası bir saat 15 dakika, 12 saat 30 dakika olan İstanbul-Konya arası üç saat 30 dakika olacaktır.
Marmaray Projesi: Türkiye ve dünya için önemli bir proje olan Marmaray (İstanbul Boğaz Tüp Geçişi) projesinin inşaatı devam etmektedir. Projenin tamamlanmasıyla İstanbul’da raylı sistemin toplu taşımadaki payı yüzde 1,7’den yüzde 28’e çıkacaktır. Proje, Türkiye’nin yüz yıllık hayali olup, iki kıtayı denizin 60 metre altından birleştiren, böylece asırlardır ticaret kültür yolu olan İpek Yolunu kıtalar arasında kesintisiz tamamlayan bir özelliğe sahiptir.
Kars-Tiflis-Bakü Projesi: Uzakdoğu’yu Orta Asya üzerinden Türkiye ve Batı Avrupa’ya bağlayacak bu önemli proje ile Türkiye Doğu-Batı arasındaki ulaştırma koridoru olma yolunda önemli bir adımı gerçekleştirmiş olacaktır. Türkiye-Azerbaycan–Gürcistan arasında imzalanan anlaşma ile projenin yapımına bu yıl başlanacaktır.
Türkiye’nin İlk Hızlı Tren Üretim Projesi: Kore-Türk ortaklığı ile Sakarya’da kurulma çalışmaları devam eden hızlı tren fabrikası bu yıl tamamlanacak ve üretime başlayacaktır.
AK Parti iktidarı döneminde önemli bir adım da, demiryolu işletmeciliğinde blok tren taşımacılığı ve lojistik merkezler kurulması suretiyle taşımacılığın artırılması olmuştur.
Önümüzdeki dönemde birçok fabrikayı ana demiryolu güzergahına bağlayabilmek için işletmelerimizle ortak çözümler geliştireceğiz.
İstanbul’u ve Türkiye’nin en önemli sanayi üssü olan Marmara Bölgesi’ni demiryolu ve limanlarla güçlü bir şekilde Avrupa’ya bağlayacağız.
Havacılık Sektörü
Yine bu dönemde genel bütçeden kamu kaynağı kullanmadan, kamu özel kesim işbirliği ile önemli merkezlere havaalanları yapılarak hizmete açılmıştır. Esenboğa dış ve iç hatlar terminali ile müştemilatı iki yıldan kısa bir sürede yapılarak başkentimize kazandırılmıştır. Benzer şekilde İzmir Adnan Menderes, Muğla-Dalaman ve Antalya Hava Limanı yolu pist ve terminali bu dönemde yapımı gerçekleştirilen önemli projelerden bazıları olarak zikredilebilir.
Yeni AK Parti iktidarında havacılıkta başlattığımız serbestleşme politikası dış hatları da kapsayacak şekilde yaygınlaştırılacak ve hava taşımacılığının imtiyazdan ihtiyaca dönüştürüldüğü süreç tamamlanacaktır.
Denizcilik Sektörü
Birçok kıyı yapısı projesi bu dönemde tamamlanmıştır.
Önümüzdeki dönemde ülkemizdeki liman altyapısı gözden geçirilecek, Ege ve Marmara başta olmak üzere kamu-özel sektör işbirliğiyle, lojistik merkezlerin bulunduğu büyük kapasiteli yeni liman projeleri hazırlanacaktır. Limanların demiryolu bağlantıları geliştirilecektir.
Ulaştırma sektöründe, özel sektör dinamizmini de içine alan politika ve atılımlara yeni dönemde hız verilecektir. Kamu kaynağını daha az, alternatif finans modellerini daha fazla kullanarak, havaalanları ve deniz yapılarında başarıyla uyguladığımız modellerin diğer altyapı projelerine de tatbik edilmesi önceliklerimiz arasında olacaktır.
|