BASF Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Business Center Başkanı ve BASF Türk
Üst Yöneticisi (CEO) Volker Hammes, gazetecilerle bir araya
geldiği sohbet toplantısında Türkiye'nin hızla büyüyen bir ekonomi olduğunu
kaydederek, ''18 yıl önce Türkiye'ye iş için geldiğim zamanla, şu an arasındaki
farkı görmek beni çok etkiledi. Türkiye'nin gelişimi fevkalade etkileyici''
dedi. Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'yı
içeren bölgeyi 3 platformda organize ettiklerini dile getiren Hammes,
Türkiye'nin kendi başına bir platform olduğuna değindi. Hammes, BASF'nin,
müşterilerinin olduğu yere gitme yaklaşımı bulunduğuna işaret ederek, 2005
yılında İstanbul'un merkezin odak noktası olarak seçildiğini, Türkiye'nin o
zamandan bu yana güzel gelişme gösterdiğini söyledi. BASF'nin Türkiye'ye ilk
satışının 1880 yılında gerçekleştiğini kaydeden Hammes, ''O günden bu yana
büyüdük, bulunduğumuz alanlarda yeni piyasalara girdik'' diye konuştu.
Hammes, Türkiye'deki 6 üretim merkezinin 3
tanesinin yapı kimyasallarında olduğunu, 765 civarında çalışanları bulunduğunu
ve BASF'nin kimyasallar, plastikler, tekstil ve deri kimyasalları,
dispersiyonlar ve pigmentler, bakım kimyasalları, özel kimyasallar ve bitki
koruma gibi alanlarda faaliyet gösterdiğini anlattı. Satışta en önemli alanı
yapı sanayi, ev-kişisel bakım, otomotivin oluşturduğunu kaydeden Hammes,
Türkiye'de otomotiv sanayi geliştikçe, büyümesine katılacaklarını ve bunu
destekleyeceklerini söyledi. Hammes, 111 bin çalışanı bulunan BASF'nin 2011
yılında 73,5 milyon avro ciro elde ettiğini belirterek, ''BASF, küresel olarak
yüzde 15 büyürken, Türkiye'de yüzde 28 büyüdü ve cirosu 832 milyon avroya
yükseldi. Türkiye'deki faaliyetlerimizden çok memnunuz'' dedi.
BASF'nin odaklandığı alanları ''kaynaklar,
çevre ve iklim'', ''gıda ve beslenme'' ile ''akıllı çözümler'' şeklinde
sıralayan Hammes, kimyasal üreten bir şirket olarak mega trendlere çözümlerle
katkıda bulunmak istediklerini ifade etti. Hammes, sürdürülebilir çözümlerin
ekonomik olarak makul, çevre açısından sağlam olması ve sosyal faktörleri
dikkate alması gerektiğini belirtti.
''2012'de ARGE'ye 1,7 milyar avro ayrılması planlanıyor''
Piyasalara yakın yerlerde Ar-Ge yapmayı
düşündüklerini, yerel açıdan önemli olan yerlerde üniversiteler, kurumlar ve
şirketlerle işbirliği yapabileceklerini ancak uygun teknolojinin müşterilere
yakın olarak yapılması gerektiğini dile getiren Hammes, kimyasalların sorun
olarak görülmesini istemediklerini de söyledi. Hammes, şirketin geçen yıl
araştırma-geliştirme ve inovasyona 1,6 milyar avro harcadığını, 2012'de bu alana
1,7 milyar avro ayrılmasının planlandığını kaydetti.
Hükümetin yatırım teşvik paketine değinen Hammes, ''Hükümet stratejik bir
planla yabancı yatırımcıyı ülkeye nasıl çekebileceğini ele alıyor. Bu girişim,
ek fırsatlar çıkarabilir ve Türkiye'deki üretimimizi artırma fırsatları
verebilir'' diye konuştu.
Hammes, 2012-2013 döneminde müşterilerine daha yaklaşmak ve satın almalarla
entegrasyonu sağlayarak piyasaya tekrar çıkmak istediklerini ifade etti.
Soruları yanıtlarken, sorumluluğunun her yıl çift haneli büyüme sağlamak
olduğunu belirten Hammes, Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın yarı üretiminin
Türkiye'de olduğunu söyledi.
|