Benan Kapucu: "Artık Daha Fazla Tasarım Yapmasak mı?"

Milano Tasarım Haftası'nın ardından Benan Kapucu'dan izlenimlerini aldık. Türkiye'deki dördüncü ayını dolduran Icon dergisinin editörü Kapucu, tasarım dünyasının kalbi Milano'da izleyiciyle buluşan tasarımlara dair, "Açıkçası genel izlenimimi soracak olursan, heyecan uyandıran bir tasarım görmediğimi söyleyebilirim. Artık daha fazla tasarım yapmasak mı, diye düşündüğüm bile oldu." yorumunu yapan Kapucu, bir 'over-design' durumuyla karşı karşıya olduğumuzu ve rekabetin bu durumu iyiden iyiye körüklediğini sözlerine ekliyor.

İcon Dergisi editörü Benan Kapucu

Tasarım haftasının iki merkezli olması bir dağınıklık yaratıyor mu? Tasarım haftası sırasında Milano öyle bir kent oluyor ki, ilgi alanına göre seçerek gitmek zorundasın, her yere yetişebilmene imkan yok. Elbette fuar alanı Moroso, Kartell gibi büyük markaların boy gösterdiği, daha ticari odaklı bir bölüm. Ama kentin içinde durum çok farklı, her tasarım atölyesi ya da tasarım okulu kendi bireysel etkinliğini yapıyor. Şovlarsa daha çok Zona Tortona’da toplanmış durumda. Sonuçta özellikle mobilya üzerine dünyanın en büyük fuarından bahsediyoruz, bu boyutlarda belli bir dağınıklık olması doğal. Fuar şehir hayatını nasıl etkiliyor? Herkes, ‘harikaydı, şehir tasarım kokuyordu’ gibi ifadeler kullanıyor. Fuarın katılımcı sayısı 100 bin, bir de bunun etrafında dönen ziyaretçi sayısını düşün. Şehirdeki hayatı zorlaştırdığı kesin. Taksi bulmak imkansız bir kere. Diğer yandan her köşe başında İtalyan’ların nasıl da tasarımla yoğrulan bir kültürün içinde yaşadıklarını görüyorsun. Kentin her köşesinde irili ufaklı sergilerle, sürprizlerle karşılaşmak mümkün. Yeni fuar alanı hakkında görüşlerin? Alan, Massimiliano Fuksas’ın yaptığı dünyanın en büyük cam örtüsüyle kaplı. Görüntüsü çok hoş ve görkemli. Bir karşılaştırma yapmamı istersen, Frankfurt’un fuarcılık konusunda Milano’dan daha sistematik bir örnek olduğunu söyleyebilirim. Almanya’da her şey daha sistemli, İtalyanlar biraz daha bize benziyorlar, daha dağınıklar. Frankfurt’ta çok fazla enformasyon noktası bulabilirsin. Her an birine bir şey sorabilir ve cevabını alabilirsin. Almanlar biraz daha profesyoneller bu anlamda. Daha dağınık olduğu için Milano daha sürprizli, diyebiliriz.

Milano Tasarım Haftası'ndaki Morosso standı

Zona Tortona ile Rho-Pero’yu ince bir yaratıcılık-ticaret çizgisi ayırıyor diyebilir miyiz? Bu yıl uçaktan iner inmez Zona Tortona’ya gittim. Önce fuar alanına gidenlerin çoğundan aynı şeyi duydum: “Keşke önce buraya gelseydim, fuar alanı çok sıkıcı.” Pek çok kişiye bu izlenim hakimdi. Zona Tortona daha farklı elbette. Şehrin içinde ve yaşayan bir yer olduğu için tercih ediliyor. Sokak araları, etrafınızı saran binalar... Fuar alanında bir kaç pavyon ve hol tasarıma ayrılmış, geri kalanı ticaret. Açıkçası genel izlenimimi soracak olursan, heyecan uyandıran bir tasarım görmediğimi söyleyebilirim.

Ünal & Böler tasarımı Salkım, 2005

Neden? Çünkü rekabet açısından herkes tasarımına bir takım eklentiler yapmaya çalışıyor. Çok fazla tasarımcı mezun oluyor ve her biri kendini göstermek için diğerinden daha aykırı olmak, ‘over-design’ olmak durumunda. Bu ‘fazla tasarım’ durumu beni düşündürmeye başladı açıkçası. Yaratıcılık anlamında baktığında özellikle Salone Satellite bölümünde daha çok gençlerin yaratıcılıklarının ön plana çıktığı işler göze çarpıyor ama dediğim gibi çok da heyecan verici değil. Hep benzer yaklaşımlar gördüm. Az malzeme kullanımı, çizgisel yaklaşımlar, aynı fikre farklı çözümler... Satellite’de en çok ön plana çıkan Türk tasarımcılardı aslında. Ömer Ünal ile Alper Böler’in işlerinin parlak olduğunu söyleyebilirim. Modüler işleri çok dikkat çekiyor, hem basit hem de son derece yaratıcı. Türkiye’den katılan diğer standlar hakkında da genel bir değerlendirme yapabilir misin? Mesela Corian firmasının ‘40 Yıl 40 Tasarımcı’ bölümünde Türkiye’den iki tasarımcı vardı: Demet Bilici ve Gamze Akay. Demet çok genç bir yetenek, son birkaç yılın parlak isimlerinden birisi. Elbette en önemlisi Zona Tortona’daki ‘İlk in Milano’ sergisiydi. En önemlisi ‘İlk in Milano’ mu, yoksa ‘Beş Duyu: İstanbul’da en az onun kadar önemli, diyebilir miyiz? ‘Beş Duyu: İstanbul’ öğrenciler için güzel bir yaklaşım ama profesyonel olarak baktığın zaman ‘İlk in Milano’da dünya çapında Türkiye’yi temsil eden en iyi tasarımcılar ilk kez bir araya geliyordu. Çok yoğun bir ilgi vardı. Böyle bir fuarda yer alabilmek için çok önceden çalışmalarına başlamak lazım. İlk sergi için gayet iyiydi ama zamanla daha da iyi olacağına inanıyorum. Ürün yerleştirmeleri ve standın genel görünüşü hakkında ne düşünüyorsun? Biraz alçak tavanlı bir mekandı ama mekanın dezavantajları avantaja dönüştürülerek daha tanımlı bir alan yaratılabilmiş. Ürünler ve mekan kolaylıkla algılanabiliyordu. Güran Gökyay, fuar süresince ‘İlk in Milano’yu farklı ülkelerde sergilemek için pek çok teklif aldıklarını, söyledi. Yabancı basın çok ilgi gösterdi. Güzel bağlantılar kurulduğunu düşünüyorum. İnsanlar ‘Türk tasarımı neymiş”, onugörmek için geldiler.

Milano Tasarım Haftası'ndaki Cappelini standı

Fuardaki stand tasarımlarının, ürünlerin önüne geçtiğini düşünüyor musun? Devasa standlar vardı. Alanın ne kadar büyükse kendini o kadar gösterebilirsin, mantığı hakimdi. Bana kalırsa bu aslında biraz da firmaların özgüven eksikliklerini yansıtıyor. Elbette iyi örnekler de vardı. En çarpıcı olanı sanırım Jaime Hayon’ın Bisazza için yaptığı ve mozaiklerle kapladığı devasa heykel çalışmasıydı. Milano’nun belki de en çok ilgi çeken standıydı. Yine bir başka şovmen Marcel Wanders’in işleri vardı. Bunlarda aslında işin bir parçası, eğlencesi, süslemesi... Yine Wanders’in kreatif direktörlüğünü yaptığı Moooi’nin standında, devasa atlardan yapılmış abajurlar vardı. İnsanın hayal gücünü harekete geçiren, ilham verici işlerdi. Bunlar da gerekli.

Editöre: Düzeltme Gönder Web bağlantısı gönder Mesajını ilet Foto/Video gönder

Read Comment Section

İlk Yorumu Siz Yapın

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.

Bülten arşivine erişmek için tıklayın

Haftanın ürünü

Schneider Electric, NVIDIA Mission Control ve NVIDIA GB300 NVL72'yi Destekleyen Yeni Referans Tasarımları

Popüler Gündem

Ajanda

TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:

Herhangi bir etkinlik mevcut değil!