br />
‘Eski düzen bitti’
Dünyanın büyük ekonomileri ABD ve Japonya’nın da değişen ekonomik sisteme
uygun bir yapılanma içine girmelerinin gerekeceğini, geleceklerinin bu değişime
bağlı olacağını belirten Dünya Bankası Başkanı Zoellick, “Eski düzen bitti,
şimdi vakit kaybetmeden, yeni normal büyüme ve sorumlu küreselleşmeyi sağlayacak
kurumları yürürlüğe sokabiliriz” şeklinde konuştu. Robert Zoellick, sorumlu bir
küreselleşme oluşturmak için gelişmekte olan ülkelerin bir çözüm olarak
tanınması gerektiğini kaydetti. Zoellick, G20’nin, küresel sorunların çözümünde
‘yönlendirme grubu’ gibi çalışması gerektiğini de ifade etti. Sorumlu
Küreselleşmede atılacak ikinci adımın, liderlerin, dengeli küresel ekonominin
ihtiyaçlarını dikkate alan çok kutuplu bir ekonomik büyümeyi sağlamaları olarak
sıralayan Zoellick, liderlerin, sürdürülebilir bir büyümeyi de taahhüt etmeleri
gerektiğini söyledi.
DB’nin yeni rolü
Dünya Bankası’nın yeni rolüne de değinen Zoellick, güçlü bir sermayeye sahip
bir Dünya Bankası’nın, küreselleşme, kalkınma ve mali krizlerin yaratacağı
sorunlarla mücadele etmede öncü bir rol oynayacağını vurguladı. Bankanın kriz
sonrasındaki rollerinden ilkinin, geleneksel finansman yollarının yanı sıra
yenilikçi bir kalkınma finansmanı olacağını belirten Zoellick, ikinci rolünün
bilgi teknolojilerinin desteklenmesi, üçüncüsünün de kamu mallarının ülkelerde
desteklenmesi olabileceğini anlattı. Zoellick, dördüncü rolün de gelecekteki
krizlerin zararlarını telafi etmek olabileceğini söyledi. Robert Zoellick, kredi
miktarı devamlı artış gösteren Dünya Bankası’nın, reform süreciyle, etkinliği ve
şeffaflığını daha da geliştireceğini ifade etti. Dünya Bankası’nda, gelişmekte
olan ülkelerin oy hakkını artırma çalışmalarına da değinen Zoellick, gelişmekte
olan ülkelerin, kotalarının yüzde 3 oranında artırılmasıyla, banka içindeki
toplam oy haklarının yüzde 47’ye çıkacağını, ancak bunun zaman içinde yüzde
50’nin üstüne çıkarılabileceğini söyledi.
‘Hasarı kontrol etmeliyiz’
Robert Zoellick, küreselleşmenin getirdiği hasarları mümkün olduğu kadar
kontrol etmeleri gerektiğini belirtti. Zoellick, geleceğe yönelik daha akıllıca
hareket edilmesi gerektiğini, yaşanan krizin, dünyadaki ekonominin manzarasının
değiştiğini bir kez daha gösterdiğini ifade etti. Dünya Bankası Başkanı
Zoellick, bugün Çin’in, dünyanın en önemli ekonomilerinden biri ve ‘istikrar
unsuru’ olduğunu belirterek, “ABD dayanıklı bir ulus ve gelecekte büyük açıkları
giderip gidermeyeceği, enflasyona yol açmadan toparlanmayı yapıp yapmayacağına
bağlı... Finans sisteminde bir değişiklik yapması gerekiyor. ABD, insanların
değişime ayak uydurmasını sağlamak zorunda...” diye konuştu. Japonya’nın kriz
nedeniyle siyasi çalkantı yaşayan ilk sanayileşmiş ülke olduğunu hatırlatan
Zoellick, Orta ve Doğu Avrupa ekonomilerinin krizden çok etkilendiğini ve
oradaki sorunların henüz çözülmediğini, Avrupa devletlerinin ise, bütün
tartışmalara karşın bir arada kalmayı başardığını kaydetti.
Hızlı büyüme beklenmiyor
Gelişmekte olan ülkelerin hem bugün hem yarın hem de ondan sonraki yıllarda
çözümün bir parçası, ilerleme ve refahın kaynağı olacağını belirten Zoellick,
G20’nin, bu salonda bulunan ‘G186’ ile bağlantılı çalışması gerektiğini
vurguladı. Zoellick, gelecekte büyümenin hızlanması ve işsizliğin hemen
düşmesinin beklenmediğini ifade ederek, finansa erişemeyen diğer gelişmekte olan
ekonomilerin şu anda küresel toparlanmayı artıramayacağını ancak kredi bulmaları
halinde bunun mümkün olacağını söyledi.
|