 | Ersin Durgun ve Gündüz S. Bursalıoğlu |
www.yapi.com.tr: Öncelikle Doğanay Klinker Tuğla hakkında bilgi verebilir misiniz?
Gündüz S. Buralıoğlu: 1961 yılında fabrikamız kuruldu. Tamamen insan gücüne dayalı, el yapımı tuğlalarla işe başladık, binaların iç kısımlarına delikli tuğla üretiyorduk. Daha sora kiremit üretmeye başladık. Şimdi de binaların dış yüzeylerini kaplıyoruz, bahçe düzenlemelerine ve peyzaj uygulamalarına yönelik tuğlalar üretiyoruz, kaldırım taşları yapıyoruz. Kendinizi sürekli yenilemeniz gerekiyor.
www.yapi.com.tr: Ürün yelpazenizi nasıl şekillendiriyorsunuz, üretim politikanızı neye göre belirliyorsunuz?
Gündüz S. Buralıoğlu: Üretimimizi, yurtdışındaki tuğla uygulamaları doğrultusunda şekillendirmeye çalışıyoruz. Tuğlayı nasıl uyguladıkları ve neler kullandıkları bizim için önemli. Biliyorsunuz, artık dış cephelerde sıva ve boya kalktı. Isı yalıtımlarının da yapılmasıyla, sıva ve boya uygulaması olmadan kullanılacak tuğlaların daha ekonomik ve iyi olacağını tanıtmaya çalışıyoruz.
www.yapi.com.tr: Yurtdışındaki uygulamaları nasıl izliyorsunuz?
Gündüz S. Buralıoğlu: Fabrikamızda üretim yapmak için kullandığımız makineleri Alman Keller firması üretiyor. Keller aracılığı ile makine parkurlarını kurdukları fabrikaları dolaşıyoruz. Böylece, üretimde kullanılan toprak türlerini, yeni trendleri ve doku örneklerini görme şansımız oluyor. Ayrıca yurt dışı fuarlarda kurduğumuz ilişkiler de bu anlamda yardımcı oluyor.
www.yapi.com.tr: Üretim kapasiteniz nedir, bunun tamamını kullanabiliyor musunuz?
Gündüz S. Buralıoğlu: Normal delikli tuğlada günlük kapasite 200 ton. Kiremitlerde de 100 ton civarı. Klinkerlerde 100-150 ton arasında kapasiteye sahibiz. Üç ayrı fırınımız var. Yeni ürünlerimiz doğalgaz kullanılarak 1060 derecede üretiliyor.
www.yapi.com.tr: Teknolojinin gelişmesiyle birlikte malzemeler de çeşitleniyor. Kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz, rekabet koşullarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gündüz S. Buralıoğlu: Herkes yeni bir malzeme çıkarıyor. Türkiye'de, pahalı malzemenin iyi olduğu yönünde de bir düşünce var. Ama önemli olan doğa. Doğadan almış olduğumuz malzemeyi şekillendiriyoruz. Bir atığımız da yok. Biz ürünlerimizi yurtdışına da veriyoruz. Doğal malzeme olduğu için, yurtdışında daha sıcak karşılanıyor. Dağdaki hammaddeyi öğütüp yüksek derecede pişiriyoruz.. Çevre dostuyuz. Avrupa bunu önemsiyor.
www.yapi.com.tr: Kullanıcı tercihlerini belirleyen ana unsurlar nelerdir?
Gündüz S. Buralıoğlu: Bölgeden bölgeye değişiyor. Türkiye'de ekonomik ürünler aranıyor, bizim ürünlerimiz biraz pahalı geliyor. Bizim malzemelerde uygulanırken izolasyon malzemelerinin kullanılması gerekiyor. Bunları çok az usta biliyor. Doğru uygulama yapılmadığı zaman da, malzemenin kötü olduğu kanaatine varılıyor.
www.yapi.com.tr: Sektörün durumunu nasıl buluyorsunuz, Ege'den nasıl görünüyor?
Gündüz S. Buralıoğlu: Sektör, geçtiğimiz mart ayına kadar iyiydi. Ekonomideki dalgalanma ve faizlerin yükselmesi süreci kötü etkiledi. İnsanlar, ekonomik olarak zor durumda. Dolayısıyla, piyasada yavaşlama var. Son birkaç ayda konut sektöründe bir yavaşlama var. Bu yıl turizm de kötü gitti. Antalya, bizim için ikinci önemli Pazar. Ancak, orada da bir hareket yok.
Umudumuz önümüzdeki yılın daha iyi olması. Yerel yönetimler, bizim en önemli hedef kitlemiz. Satışlarımızın yüzde 50 - 60'ını onlara yapıyoruz. Önümüzdeki yıl yerel seçimler yapılacak, sektör biraz hareketlenecek.
www.yapi.com.tr: İleriye dönük beklentilerinizi biraz daha açar mısınız?
Gündüz S. Buralıoğlu: İleride daha başarılı olacağımıza inanıyorum. Çünkü Ege bölgesinde dış tuğla üreten tek fabrikayız. Bölgenin içinde olduğumuz için, fiyatlarımıza nakliye bedelleri daha az yansıyor. Bu anlamda pazarda avantajlıyız. Mevcut binaları iyileştirme, peyzaj düzenlemeleri, belediye çalışmaları üzerine yoğunlaşıyoruz. Aslında beklentilerimiz çok da inşaat sektörüne bağlı değil.
Ersin Durgun (Satış Müdürü): Aslında kocaman bir okyanustan bahsediyoruz. Avrupa'da benzen nüfuslu, benzer ölçekli ülkelerde tuğla arzı ve talebi milyarlarla / adet ölçülüyor. Biz de ise milyonlar seviyesinde hala, yani tüketim o kadar yaygın değil. Ya bu malzeme çok iyi tanınmıyor ya da pazarlama stratejilerinde hata var. Bizim hedefimiz pazarı genişletmek. Pazarın genişlemesi reklamla, doğru uygulamalarla, tanıtımla ve iyi maliyet teklifiyle olur. Bu bölgedeki avantajımız, kullanıcı için maliyetleri ciddi anlamda aşağı çekebilmemiz.
|