BR>
Konya'da şebeke
suyu güvenle içilebiliyor
Konya'da da şebeke suyu güvenle
içilebiliyor. Kentte içme, kullanma ve endüstri suyu halen 3 farklı su
kaynağından sağlanıyor. Bu kaynaklar arasındaki ağırlığı, şebeke kullanım
suyunun yüzde 80'inin karşılandığı yeraltı suları oluşturuyor. Şehrin muhtelif
yerlerine açılmış 235 derin sondaj kuyusundan da su sağlanıyor.
Kuyulardan elde edilen sular, şehrin değişik yerlerindeki 50 dağıtım
deposu, 23 terfi istasyonu ve 4 bin 200 kilometrelik şebekeyle şehre
dağıtılıyor. Depolar toplam 212 bin metreküp kapasiteye sahip bulunuyor. Şehrin
batısındaki 32 milyon metreküp kapasiteli Altınapa Barajı ise Konya'nın ihtiyaç
duyduğu kentsel suyun yaklaşık yüzde 20'sini karşılıyor. Geçmişte şehrin su
ihtiyacını karşılayan Mukbil, Beypınarı, Dutlu Kırı, Kırankaya ve
Çayırbağı'ndaki kuyulardan çıkan memba suları ise 420 kilometrelik ayrı bir
şebeke hattıyla mahallelere ulaştırılıyor. Vatandaşlar, kent merkezindeki 811
tatlı su çeşmesinden klorlanarak servis edilen suyu ücretsiz kullanıyor.
Konya'nın şehir şebeke ve tatlı su hatlarından verilen suyun sertlik
derecesi 6 ile 12 değerleri arasında değişiyor. Şebeke su da bağımsız hattan
mahalle çeşmelerine verilen memba suyu gibi tüm teknik değerleriyle, arıtma
işlemi yapılmaya ihtiyaç duyulmaksızın
içilebiliyor.
Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel
Müdürü İsmail Hakkı Çetinavcı, Büyükşehir Belediyesi
sınırlarındaki yerleşim birimlerine Nilüfer ve Doğancı barajlarından su
sağlandığını söyledi. Çetinavcı, yaptığı açıklamada, Bursa'nın, çeşmeden akan
suyun rahatlıkla içilebildiği şanslı kentlerden olduğunu belirterek, şöyle
konuştu:
''Bursa'da arıtma tesisinin yanı sıra kentin muhtelif
yerlerinden, sokak çeşmelerinden, bazı ev ve iş yerlerinden günde 60 numune
alıyoruz. Bunları her gün son derece gelişmiş laboratuvarlarımızda gerek
mikrobiyolojik gerekse kimyasal yönden tahlil ediyoruz. Sularımız saatlik,
günlük, haftalık ve aylık parametrelerde de inceleniyor.''
Bursa'ya
verilen suyun ağır metal yönünden de incelendiğini bildiren Çetinavcı, ''Şehrin
suyu Hıfzıssıhha tarafından da inceleniyor. Olumsuz durum olduğunda uyarı
yapılır. Ancak BUSKİ şimdiye kadar böyle bir durumla karşılaşmadı'' dedi. Baraja
gelen suyun isale hatlarıyla yönlendirildiği arıtma tesisinde öncelikle süs
balıklarının bulunduğu bir akvaryuma verildiğini belirten Çetinavcı, şunları
söyledi:
''Bu işlem ham suyun temizliğiyle alakalıdır. Barajdan isale
hattıyla gelen arıtılmamış suyu buraya veriyoruz. Balıkları sürekli izliyoruz.
Suda herhangi anormallik olduğunda balıklardan anlaşılacaktır. Bu balıklar adeta
bizim emniyet sibobumuz. Kötü bir durumla şimdiye kadar karşılaşmadık.
Barajlarımız ve havzaları çok temizdir. Arsenik oranları mikrogram/litre
cinsinden ölçülür. 10 ve 10'un altındaki değerler Dünya Sağlık Örgütünce
sağlıklı, normal kabul edilir. Bursa'nın suyundaki bu oran 1'in altındadır.
Havzamız bu anlamda da oldukça temizdir.''
Bursa'nın yaz aylarındaki su
sarfiyatının günlük 270-280 bin metreküp, kış aylarında 220-230 bin metreküp
civarında olduğunu belirten Çetinavcı, ''Uludağ, Bursa için bir su deposu, bir
nimettir. Uludağ'daki kaynak suları çok sayıda firma tarafından Türkiye'nin dört
bir yanına satılıyor. Bizim barajlarımız da Uludağ'dan kaynaklanan Nilüfer
Deresi ve kar sularıyla besleniyor. Nilüfer Deresi yıllık 210 milyon metreküp su
taşır. Bunun 95-100 milyon metreküpünü Bursa'ya veriyoruz'' diye konuştu.
Çetinavcı, Bursa'nın suyu içme suyu standartlarına göre en ideal su olduğunu
belirterek, ''Bursa bu anlamda şanslı kentlerden biri''
dedi.
|