İçgüdü ile Pazarlama Arası Bireysellik
Yenilik, Söylem ve Bireysellik Biliyorsunuz, modern mimarlığa kadar yaşamda ve teknolojide değişim süreci çok yavaştı. Yenilik ise yerel ve klasik öğelerin az farklarla düzenlenmesi demekti. Çağımızın başındaki köklü değişimin mimarlıkta da yaşanılması kaçınılmazdı. Nitekim eskiye bağlılığı ve moderne direnmeyi uzun yıllar kıramadık. Hattâ, toplumlara eskisi gibi baskı uygulamak isteyen diktatörler de bu direnmeyi kışkırttılar. Aramızda hâlâ direnenler var ve çeşitli tanımlar altında itibar da görüyorlar. Buna karşılık, modern çağda her şey hız kazanmış olsa da, yaşamın süreklilik yanı yaşanması zorunlu bir sürecin dışına çıkamıyor. Ayrıca tasarımcıyı işini yapamaz hale getiren söylem artışı da neredeyse tasarımın önüne geçti. Bu nedenle son 30 yıldır, yapı olmadan mimarlık, söylem gibi (spekülatif) düşünceler dahi mimarlık ortamında dolaştı. Çok kez tasarımı, yüzyılların birikimi temel nitelikleri bir yana bırakıp, yenilik için örnek arayanlardan söylem, bireysellik beklemek fazla iyimserlik olmuyor mu? Aslında beklemenin pek zararı yok. Belki yararı bile var. Ama yineleme yoluyla bu niteliklerin gerçekleştirildiğinin sanılması ve mimarlık ortamında yanlış değerlendirilmesi zararlıdır diye düşünürüm.
|