Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Kentliyi Müşteri gibi Gördüler

Dünyanın son 30 yılına damgasını vuran küreselleşme, piyasalaşma, özelleşme, merkezden yerele doğru da kaydı ve belediyeciliğe de neoliberalizm damgasını vurdu. Seçmeni giderek bir tür “müşteri” olarak gören neoliberal belediyecilik, kenti, kentin arsasını da yerli ve yabancı sermayedarlara pazarlanır bir meta haline dönüştürdü. Bu anlamda yerel

Cumhuriyet Gazetesi
Kentliyi Müşteri gibi Gördüler

/P>

Arsa, rant, spekülasyon ve paylaşım

Doğal olarak, öncelikle merkez-emperyalist ülkelerin metropollerine, kentlerine hâkim olan neoliberal belediyecilik, kısa sürede, aralarında Türkiye’nin de olduğu çeper; Avrupa’nın, Asya’nın, Latin Amerika’nın, Afrika’nın, kısaca Güney dünyasının metropol ve kentlerine de hâkim kılındı. Artık -değerin esas olarak sanayi kapitalizminden elde edildiği ve büyük kentlerin azman sanayi kentleri olduğu döneme ait belediyecilik de değişti; küreselleşme dönemiyle birlikte artık- değerin sanayi dışından da elde edildiği, sanayi dışındaki hizmetlerin daha çok metalaşması, ticarileşmesi ile kabuk değiştiren kentlerde neoliberal belediyecilik hâkim kılındı. Neoliberal belediyecilikle, her şeyden önce, kent toprağı, kent arsası daha bir önem kazanıyor, dolayısıyla kent arsası rantı üretimi, spekülasyonu ve paylaşımı, belediyeciliğin odağına yerleşiyordu. Kentlerin, sanayi azmanı oldukları dönemde, sanayi işçilerinin konutlarının kurulduğu alanlar dahil olmak üzere, şimdi merkezi kent arsaları ticarileşecek “steril” alanlar yapılmak üzere “kentsel dönüşüme” uğratılacak alanlar olmalı, ücretli konutları kent çeperlerine taşınmalı, yeni göçenler, işsizler, vasıfsızlar “varoş”larda, uydu kentlerdeki bloklarda istif edilmeliydi.

Neoliberal belediyecilik için başköşeye oturan kent arsası rantının üretimi ve spekülasyonuna eşlik edecek ikinci öğe, belediyeden beklenen mal ve hizmet üretiminin daha çok metalaşması, ticarileşmesi, daha çok özelleştirilmesi oldu. Kentlinin tükettiği doğalgaz, su, elektrik, ulaşım, kreş, otopark vb. mal ve hizmetler, artık daha çok “meta” haline getirilip satılmalı, özellikle de belediye üretimi değil, taşeronlar ya da özelleştirmelerle sermayenin alanına sokulmalıydı. Ve yapıldı da.

Daha iddialı roller

Küreselleşme döneminde, bazı büyük kentler, metropoller, dolayısıyla metropol belediyeleri, daha iddialı rollere talip oldular; küresel kent olmak!.. Aralarında İstanbul’un da olduğu bazı büyük kentler, küreselleşen dünyanın kontrol kuleleri olmaya soyundular. Daha da ötesi, küresel işbölümünü tayin eden Merkezler tarafından bu role özendirildiler ve adeta, bulundukları ülkeden bağımsız bir coğrafya gibi, metropolü küresel bir kent olarak donatıp bezeyerek küresel sermayenin hizmetine sunmaya özendirilip yarışa sokuldular.

Küreselleşme süreciyle ortaya çıkan neoliberal belediyecilik, ülke(ler) bütününe hâkim kılınan piyasalaşma, özelleşme, ticarileşme sürecinin akışına sokulup neoliberalleşmeyi yerel yönetime de taşıdı. Kent arsası rantı ön plana çıkarılıp buradan devşirilecek rantların üretimi ve dağıtımı belediyeciliğin odağına otururken belediyeden üretimi beklenen mal ve hizmetlerin ticarileşip metalaştırılması ve özelleştirilmesi buna eşlik etti. Belediyenin verdiği hizmeti üreten çalışanları, hizmeti özelleştirip taşerona aktararak belediye çalışanının sayısını en aza indirip, onlara en az ücreti ödeyip ve azami “verimi” elde etmekle bir başka hedef haline getirildi.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3  |   4
http://www.yapi.com.tr/haberler/kentliyi-musteri-gibi-gorduler_67435.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!