BR> Bu çinilerin benzeri yok
Rüstem Paşa Camii: Süleymaniye'den sonra Selimiye'nin
inşaatının başladığı 1568 yılına kadar Sinan'ın vücuda getirdiği camilerin en
önemlilerinden biridir Rüstem Paşa Camii. İstanbul Tahtakale'de Hasırcılar
Çarşısı içinde yer alır. Dıştan sade ve süslemesiz görünen caminin asıl
zenginliği iç mekanda çini süslemelerde kendini belli eder. Özellikle lale
motifli çiniler, Osmanlı çini sanatının en başarılı örneklerinden sayılır. Cami,
Kanuni'nin vezirlerinden aynı zamanda damadı olan Rüstem Paşa için
yaptırılmıştır. (1561)
Mağlova Su Kemeri: Mimar Sinan tarafından 1554-1562 yılları
arasında İstanbul'da, Alibey Deresi vadisi üzerinde yapılmış olan su kemeri.
Bugün Gaziosmanpaşa ilçesi sınırlarında bulunan Cebeci köyü yakınlarındadır.
1563 yılında selden zarar görmüşse de aynı yıl onarılarak eski haline
getirilmiştir. Alibeyköy barajının göl suyu yapıtın dörtte birini kaplamaktadır.
Kemer İstanbul'a su taşımaya devam etmektedir. Eser dünya su mimarisinin baş
yapıtlarından biri olarak kabul edilir.
Büyükçekmece Köprüsü: İstanbul Büyükçekmece ilçesinde
bulunan Büyükçekmece Köprüsü, uzun yıllar Büyükçekmece-Mimar Sinan köyü
arasındaki bağlantıyı sağlamıştır. Aynı zamanda da bu köprü Büyükçekmece Gölü
ile Marmara Denizi arasında bir geçit niteliğindedir. Köprünün bulunduğu yerde
Bizans döneminde de bir köprü olduğu kaynaklarda geçmektedir. Kanuni Sultan
Süleyman (1520-1566) Zigetvar seferine çıkarken bu köprünün yapımına başlanmış,
Sultan II. Selim zamanında (1566-1574), bir yıl içerisinde de tamamlanmıştır.
147 pencereli cami
Kılıç Ali Paşa Camii: Tophane'nin hemen önünde, deniz
kıyısında inşa edilmiştir. Cami iki yarım ve bir merkezi kubbeyle örtülmüştür.
Kubbesi Ayasofya kubbesini hatırlatır. Pencereler cami bol gün ışığı alacak
şekilde yerleştirilmiştir. Cami, 24'ü kubbe kasnağında olmak üzere toplam 147
pencere ile aydınlatılmaktadır. Yazıları ve çinileri ile ünlü caminin avlusunda
mermerden yapılmış bir şadırvanı bulunmaktadır.
Sinan'ın son eserlerinden
Azapkapı Sokullu Mehmet Paşa Camii: İstanbul'da Unkapanı
köprüsünün Galata ayağının dibinde, Azapkapı semtinde yer alan camidir. Mimar
Sinan tarafından 1578'de Sokullu Mehmet Paşa adına yapılmıştır. Selimiye Camii
stilinde yapılmış olan caminin altı mahzendir. Denize yakın camiler içinde
sağlam temellidir. Giriş kapısı köprü tarafında olup caddeden gelinen bir
patikadan dönülerek girilir. Camilerde alışılmışın aksine tek minaresi solda yer
almaktadır. Bunun nedeni denize fazla yakın olmasıdır.
Osmanlı mimarisinin başyapıtı
Edirne Selimiye Camii: Mimar Sinan'ın ustalık eserim dediği
Selimiye Camii, gerek Sinan'ın gerek Osmanlı mimarisinin en önemli baş
yapıtlarından biri kabul edilir. Osmanlı İmparatorluğu'nun simgesi olan cami,
kentin merkezinde, eskiden Sarıbayır ve Kavak Meydanı denilen yerdedir. Caminin
kapısındaki kitabeye göre yapımına 1568 yılında başlanmıştır. Caminin inşaatına
başlandığı sırada Sinan, 80 yaşındadır. Caminin 27 Kasım 1574 Cuma günü açılması
planlanmışsa da ancak II. Selim'in ölümünün ardından 14 Mart 1575'te ibadete
açılmıştır. Selimiye Camii 31,5 m çapındaki kubbesi ve sekizgen gövdenin
etrafını çeviren ince endamlı dört minaresi ile çok uzaklardan kendini belli
eder. Cami çini süslemeleri ile de dikkat çeker. Caminin mermer ayağında, bir
küçük ters lale motifi bulunur. Ters lalenin hikâyesi farklı rivayetlerle
anlatılır.
|