Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

"Yapı Sektörünü Çok Büyük Bir Değişim Bekliyor"

Son 25 yılda yapı sektörü başta olmak üzere değişik sektörlerden değişik büyüklükte firmalara iletişim ve pazarlama alanında danışmanlık hizmeti veren Nesteren Şencan Görgülü ve Güventürk Görgülü'nün kaleme aldığı 'Pazarlama 3.0 - Yeni Çağın Pazarlama Yaklaşımı' kitabı, pazarlama kategorisinde çok satanlar listelerinde yerini aldı.

yapi.com.tr
2 "Yapı Sektörünü Çok Büyük Bir Değişim Bekliyor"

strong>Uyumsuzluk konusunu biraz açar mısınız, bu uyumsuzluk kimler arasında?

Yapı sektörünü, diğer bir çok sanayi sektörüne benzer şekilde, çok kaba hatlarıyla iki parça halinde düşünebiliriz. Bu parçaların ilki, tüketicinin pek de görmediği, farkında olmadığı tedarik pazarıdır. Yani işten işe alımlardır. Buna mutfakta pişen çorbanın malzemesi diyelim. Çimentosundan tuğlasına, demirinden çelik profiline, yalıtım malzemesinden fayansına kadar her tür girdi bunun içindedir. Bu alımların ilk halkasını mimarlık ve mühendislik gibi teknik hizmetler, yani çorbanın tarifini verenler oluşturur. İkinci halkası ise büyük ağırlıkla malzeme üreticileri ve satıcılarıdır. Birinci halka çok büyük ölçüde teknik elemanlardan oluştuğu için, belirli bir kalite standardına sahiptir; veya öyle olduğunu varsayarız. İkinci halka ise hem uluslararası kurumsal üreticilerin, hem de irili ufaklı yerli üreticilerin faaliyet gösterdiği bir alandır. Bu alanın oyuncularının çoğunluğu da büyük kurumsal şirketler veya kurumsallaşma yolunda ilerleyen KOBİ'lerdir.

Sektörün ikinci parçası ise ilk halkada yaratılan değerin paraya dönüştüğü yerdir. Yani çorbanın yapılıp müşterinin önüne konduğu yer. Bunu da hepimizin bildiği gibi inşaat şirketleri yapar. Türkiye'de inşaat sektörünün ticari gelişimi yaklaşık 60 yıla yayıldığı halde, taahhüt şirketi olarak kurumsallaşan çok az sayıda firma bulunuyor. Kurumsallaşan firmaların çoğu da son tüketiciye yönelik ürünler (konut) yerine, uluslararası pazarda metro, köprü, tünel, sanayi tesisi, vb. yüksek katma değerli taahhüt işlerine yöneliyor. İşte, sektörün önünü tıkayan ve pazarın bıçak sırtında yol almasına neden olan çelişki de buradan kaynaklanıyor.

Özellikle konut üreten taahhüt frmalarının çoğu, alt yapı ve sanayi tesisi üretenlerin aksine kurumsallıktan uzak, anlık karar odaklı, sürdürülebilir karlılık ve uzun dönemli bir vizyon anlayışından uzak patron şirketleri olarak yönetiliyor. Bu nedenle, yapı sektörünün tedarik tarafı, kurumsallaşma ve sürdürülebilir büyüme gibi kaygılarına bu tür müteahhit firmalardan bir cevap bulamıyor. Bunu inşaatçıların anlayacağı bir dille söylersek, teknik hizmetler ve malzeme sekörünün durumunu yumuşak bir zemine inşa edilmiş çok güzel bir gökdelene benzetebiliriz. Deprem anında yumuşak zeminde yukarı çıkan sıvı, gökdelenin pek çok katının batmasına neden oluyor ki bu yapı sektöründe de oldukça sık rastlanan bir durum.

Bu çelişkinin sonucunda ne oluyor?

Çok kabaca konut projelerine bir bakın. Mortgage sistemi Türkiye'de yapı sektörü için gerçekten bir eşikti. Bu eşik atlanırken çok yüksek kar marjları ve inanılmaz yüksek bir taleple hareket edildi. Zaman içinde yükselen arazi fiyatlarının da etkisiyle taahhüt şirketlerinin kar marjları düştü, bunun sonucunda malzeme ve hizmet alımında da fiyatlar düşüşe zorlandı ve oradaki kar marjları da hızla eridi. Bu süreçte pek çok şirket elendi, ama kalanlar da pazarın durumundan çok memnun değil. Fiyat rekabeti ve metalaşma tüm yapı sektörünü hakimiyeti altına almış durumda. Projelerin satış fiyatları ve satış hızları belli olduğu için, müteahhitler konutları mümkün olduğunca ucuza mal etme derdinde. Hal böyle olunca fizibilite, pazar analizi, malzemede ve mimaride inovasyon (ticari yenilik) gibi kavramların hepsi maliyet artırıcı unsur olarak algılanıyor ve yapı sektörü bir kısır döngünün içine hapsoluyor.

Türkiye’de gayrimenkul yatırımları uluslararası alanda da cazip hale gelirken, yapı sektörünün geleceği de son derece parlak görünüyor. Bu parlak görüşünüşe karşılık siz endişeli konuşuyorsunuz.

Evet, özellikle büyük şehirlerde büyük altyapı yatırımlarıyla atbaşı giden büyük gayrimenkul projeleri göz kamaştırıyor. Ancak bu sürecin nereye varacağını görmek için kahin olmaya gerek yok. Dünyada aynı yoldan geçen pek çok örnek var. Gayrimenkul patlaması yaşanırken ilk aşamada büyük kentlerin çevresinde çok lüks toplu konutlar ve siteler yapıldı, satıldı. Üst gelir grupları bu banliyölere taşındı. İkinci aşamada ise biraz daha orta gelir grubuna yönelik projelerin ağırlıkta olduğunu görüyoruz. Ancak arz ve talep pek uyumlu gitmiyor. İnşaattaki büyümeyle konut sahipliğindeki büyümeyi karşılaştırırsanız uyumsuzluğu oradan da okuyabilirsiniz. Projelere imza atan inşaat firmaları "Her arz kendi talebini yaratır" gibi arkaik bir düşünceyle hareket ediyorlar. Bu düşüncelerinde geçmişte elde ettikleri büyük karların verdiği güvenin ve maddi gücün büyük payı var elbette. Talepte ciddi bir duraklama olmasına rağmen, arzda bir duraklama veya farklı ihtiyaç ve taleplere uygun bir çeşitlenme de görmüyoruz.

Ellerindeki ürünü talebe göre şekillendirmekten ve sürdürülebilir bir biçimde üretim yapmaktan uzak oldukları için, hem kar marjlarını düşürerek, hem de ödeme sıkıntısı yaratarak sektördeki üretici firmaları zorluyorlar. Talebe, ihtiyaca göre şekillenen malzeme, değişen ihtiyaca göre şekillenen yapılar inovasyon vb. sektörün kapısına pek uğramıyor bu nedenle.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3
http://www.yapi.com.tr/haberler/yapi-sektorunu-cok-buyuk-bir-degisim-bekliyor_90729.html

Read Comment Section
2 Yorum Yorum Yaz
  • YAPI SEKTÖRÜNDE ÖNCELİK İLE ALAYLILARIN HAKİMİYETİNİN KIRILMASI CİDDİ BİR MÜHENDİSLİK VE MİMARLIĞIN ETKİN VE BASKIN DURUMA GETİRİLMESİ ŞARTTIR. BUNUN İÇİN MESLEK ODALARI KENDİ MESLEKLERİNE SAHİP VE MİMAR VE MÜHENDİSİN ALAYLILARA KARŞI VARLIKLARINI VE VAZGEÇİLMEZLİKLERİNİ KABULLENDİRMELİDİRLER. BU YAPILANMA, MİMAR VE MÜHENDİS ODALARININ, KENDİ MESLEKTAŞLARINI SAHİPLENMESİ İLE GERÇEKLEŞECEĞİNİ TÜM SEKTÖRE BASKIN BİR BİÇİMDE KABUL ETTİRMELERİ İLE MÜMKÜNDÜR. SİYASİ GÖRÜŞLER BİR TARAFA BIRAKILIP, YANDAŞLIK DEĞİL MESLEKDAŞLIK ETKİN OLMALI VE HER DÜZEYDE TEKNİK ELEMANLAR TAVİZSİZ GÖREVLERİNİ HER KADEMEDE VE HER PLATFORMDA YAPMALIDIR. MESLEK ODALARI HUKUK YÖNÜNDE DAİMA VE HER MESELEDE ÜYESİNE SAHİP ÇIKMALIDIR. ÜYE EMİN OLMALIDIR Kİ ODASI ONUN EN ÖNDE DESTEKLEYİCİSİDİR. USTA DENEN KİŞİLERİN USTALIĞI İLE BU GÜNE GELİNEN NOKTADA HAL ORTADADIR. ÇARPIK YAPILAŞMA!.. KİMİN SAYESİNDE? ODALARIN İZİMLER İLE UĞRAŞMAKTAN MESLEK İLE UĞRAŞMA GAYRETİNDE OLAMAMALARINDANDIR DİYE GÖRMEKTE VE DÜŞÜNMEKTEYİM. TABİİ OLARAK BÖYLE BİR YAPININ İÇİNDE MESLEKDAŞ DA ADAM SENDECİLİĞE KURBAN GİTMEKTEDİR. O HALDE ŞİKAYETÇİ OLMANIN DA ANLAMI KALMAMAKTADIR. HER MESLEKDAŞ MESLEĞİNE SAHİP ÇIKMAK ADINA MESLEK ODASI'NDAN BU KONULARI ISRARLA TALEP ETMELİDİR. BAŞARAN KALIR, BAŞARAMAYAN VE YORULANLAR GENÇLERE AŞILADIKLARI İDEALLER İLE YOLA DEVAM ETMELİDİRLER. ÖZELLİKLE PROJECİLER VE YAPI DENETİMCİLER TAM ANLAMI İLE GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMELİDİR. YAPI DENETİM MEKANİZMASI HİÇ TAVİZ VERMEDEN YAPTIRIMLARINI UYGULAMALI YALNIŞ VE İDARE EDER ZİHNİYETİ İLE ASLA HAREKET ETMEMELİDİR .RUHSAT İŞLEMLERİ İSE BU ÇALIŞMALARDA ETKİNLİĞİNİ AÇIKÇA ORTAYA KOYMALI VE GEREKTİĞİNDE YALNIŞLARIN BERTARAFI İÇİN YIKIM KARARINI DA SERBESTÇE VERMELİ VE UYGULATMALIDIR. TÜM BUNLARIN UYGULANMASINDA ŞEHİR PLANLAMACILARININ ÖNCELİKLE ÇOK CİDDİ PROJELER ÜRETMELERİ SAĞLANMALIDIR. UNUTULMAMALIDIR Kİ YAPININ ÖMRÜ 40 YIL DEĞİLDİR. 400-500 SENEDİR YAŞAYAN VE İŞLEVİNİ KAYBETMEYEN YAPILAR İNSANLIK MİRAS TARİHİNE ADINI YAZDIRMAKTADIRLAR. BAŞARILMASI GEREKEN İDEAL BU OLMALIDIR. YANITLA
  • güzel YANITLA
2 yorumdan 2 tanesi gösteriliyor. 
Yorumunuzu ekleyin
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!