Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Bizim Petrolümüz Kara Toprak

Türkiye, mimarlık tarihi açısından son derece zengin bir ülke… Binlerce eserin anayurdu… Ancak, bu eserlerin restorasyonu ve korunması denilince, büyük bir sessizlik hüküm sürüyor. Bu konularda İtalya gibi dünya çapında söz sahibi olamadığımızı bırakın bir yana, tarihi mirasımızı yeterince koruyamadığımıza dair eleştiriler sık sık gündeme

Dünya Gazetesi
Bizim Petrolümüz Kara Toprak

BR>
Zaten bakırları satıp naylon leğenleri alanlar da bizler değil miyiz?

‘Tabii, tabii zenginler de yaptılar onu… Büyük köşkler vardı biliyorsunuz Kadıköy'de, hepsi zengin ailelerin Avrupa'da okumuş çocuklarının… O kadar çok kat yükseklikleri verdiler ki hepsi içerde kaldı, patladı geçti gitti. İçeride bazen bir tane ahşap bir ev duruyor, etrafında gökdelenler falan."

Böyle büyük bir toprak rantı!

"Bakın, Türkiye'nin ekonomisi toprak ve inşaat yapması üzerine kuruludur. Başka hiçbir şey yok. Siz şurayı kazıyorsunuz, 5 kat bina için, nüfus artıyor, boyuna yığılıyor, 15 milyon adam gelmiş, yükseltiyor adam. 15 milyon… 5'te biri Türkiye'nin. O toprak birdenbire 1-2-3 kat çıkalım derken milyarlar oluyor. Bizim petrolümüz de kara toprak işte…

Hazırlanmamış, okumamış bir toplum bunları kontrol edemezdi. O kabil değildi, ama şehir içini, Suriçi'ni kontrol edebilirdik. Çünkü bunlar kontrol edilsin denildiği zaman, ben bu işlerde iyi yetişmiş az adamdan biriydim, bu raporları hazırladım. Burası için, İzmir için, Gaziantep için, Kastamonu, Sivas, Erzurum için... 65'ten sonra başladık 70'lerde İzmir, Ankara'yı yaptım. 20 sene geçmişti, kurul da yasa da vardı. Demokrat Parti vardı, ihtilâl olmuştu yani epeyi aydınlanmış bir toplumdu 70 senesinde, ama kurtaramadık. Yok oldular. Ne şehir kaldı ne bir şey. Kalan eski binalar, cami diye duruyorlar, başka yapılar olsalar, onlar da giderlerdi."

Divriği Ulu Camii için…

Çok sayıdaki bilimsel çalışmalarınızın yanısıra İstanbul ve İstanbul dışında birçok anıtın ve tarihi kentin korunması için uğraş verdiniz. Bunlardan birisi de Divriği Ulu Camii…

"En aşağı 30-40 senedir kurtarmaya uğraşıyorum, kitabını yazdım, şimdi bir tane daha yazdım, sergiler açtım, Fransa'ya gönderdik sergiyi filan… Öyle olduğu halde Divriği Ulu Camii bile felâket halde. Onu geçenlerde ihaleye çıkarıyoruz dediler, bir adama ihale etmişler, o adam kim, taşçı ustası. Yahu Divriği Ulu Camii heykel, ne demek taşçı ustası. Taşçı ustası bir mimar bulmuş o da bu işten habersiz bir adam, o da bizi buldu. Bu taşçı ustası ne yapmış, Mostar'daki köprüyü tamir etmiş, Mostar'daki köprü dediğin kemer, taşları dizersin… Güzel dizersen güzel olur, o bir şey değil ki, bu heykel… Hâlâ biz 2010 senesinde ne Vakıflar'a, ne hükümetlere, ne Kültür Bakanlığı'na ne de halka anlatabiliyoruz bunları."

Bazı hallerde hiç dokunulmaması daha iyi değil mi?

"E bazı hallerde öyle. Ben, Divriği için çok mücadele ettim, dokunmayın dedim. Yapının duvarının sudan korunması ayrı bir sorun, ama önündeki heykellere dokunmaya kalkıyorlar. Bunlara dokunmayın dedim. Dokunduğunuz anda biter. Yine bir rapor yazdım Kültür Bakanlığı'na… Pamuk içine koymanız gereken bir heykel bu. Başka yok, değil Türkiye'de dünyada yok. Kurullara soralım diyorlar. Kurullarda işin uzmanı yok. Kurullarda zaten doğru dürüst restorasyon yapan adam kalmamış, yok. Yapacak bile olsa olanağı bulamamış. Önüne gelen kurula giriyor, sanat tarihçisi, arkeolog… Sanat tarihçisinin de rolü var, ama restorasyon kararı verecek olan o değil. "

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3  |   4  |   5
http://www.yapi.com.tr/haberler/bizim-petrolumuz-kara-toprak_77841.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!