br />
BM’den bir aktivist...
Maude Barlow (BM Asamblesi Su Konuları Danışmanı)
Başta Latin Amerika ve İspanya olmak üzere birkaç ülke, su haklarını
tanımadığı için Dünya Su Forumu’nun deklarasyonunu imzalamadı. Bu forumun, su
için karar verme yetkisi yok. Dünya Su Konseyi tarafından yürütülüyor ve bu
konsey, büyük su şirketleri ve Dünya Bankası tarafından oluşturuluyor. BM’deki
bir karar alma merciiymiş gibi konuşmamalılar. Sırf paraları olduğu için
konuşabileceklerini sanıyorlar ve böyle bir şov düzenliyorlar ama meşru
değiller.
Hindistan’da direniş...
Sheelu Francis (Ulusal Halk Hareketi İttifakı üyesi)
Hindistan’da insanların yüzde 80’i tarımla geçiniyor, ancak tarıma bağlı
işler her geçen gün azalıyor. Topraktan alınan ürün miktarı azalıyor, toprağın
bereketi kaçtı. Çünkü su akımlarından, erozyondan araziler kirlendi. Sular
tuzlandı. Bu kötü tarım politikalarının sonucu. Hükümet hâlâ su kaynaklarını,
Coca-Cola gibi uluslararası şirketlere pazarlıyor. Sonuçta küçük ve orta
boyuttaki çiftçiler tarımdan vazgeçiyorlar ve şehirlere göç edip iş arıyorlar.
Yoksulluk giderek artıyor. Biz de bunlara karşı çiftçileri örgütlüyoruz.
Su mağduru kadınlar
Küresel Su Sağduyusu isimli Hollanda’da faaliyet gösteren örgütün, Japon
temsilcisi Sakatho Kishimoto’ya göre suyun ticarileştirilmesi kabul edilemez.
Hollanda’da su konusu yetkililerce de ciddi şekilde tartışılıyor. Kishimoto, “Su
hakları konusunun bakanlık deklerasyonunda yer alıp almayacağı yönünde ciddi bir
tartışma içindeyiz” diyor, “Bu konuda biraz karamsarım. Hollanda hükümeti bunu
aktif olarak desteklemezken İspanyol, Alman, Avrupa Birliği’nden birkaç hükümet
destekliyor.” Kishimoto’ya göre kadınlar, su için mücadelede önemli rol oynuyor
çünkü susuzluğun sıkıntısını gerçekten çeken onlar.
|