
8. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi

İnşaat Malzemeleri Sanayi...

İMSAD Sürdürülebilirlik Komitesi...

Sanayi 4.0 Herkes için Yeni...

Doktora Öğrencisi ‘Sanayi’de Çalışacak

2015 Yılı Aralık Ayı Sanayi...

Sanayide Kapasite Kullanımı Düştü

Sanayi Bölgelerine 311 Milyonluk Yatırım

Sanayide Ciro Kasımda Sınırlı Arttı

Sanayi Üretimi Arttı

'İnşaat Mezarlığa Bir Zarar Vermedi'

Türkiye İMSAD: 2016 Kayıp Yıl Olmayacak

Avrupa'da İnşaat Üretimi Arttı

"İnşaat Sektörüne 'Böyle Devam...

Ekim Ayı Sanayi Üretimi Açıklandı

İnşaat Sektöründe Saatlik...

“İnşaat Sektörü 2016’ya Hızlı...

Amiral Gemisi Su Alıyor!
İnşaat Malzemeleri Sanayicileri Sürdürülebilirlik Sözü Verdi
Türkiye İMSAD tarafından 2009 yılından bugüne gerçekleştirilen 7. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi bu yıl “Sürdürülebilirlik Sözü” ile açılış yaptı.

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, TürkMMMB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Süreyya Ural, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz, TürkSMD Yönetim Kurulu Başkanı Aytek İtez, İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın, TİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin katılımıyla gerçekleştirilen törende dernek üyeleri su, enerji, çevre, üretim ve iş gücü konuları hakkında sürdürülebilirlik ilkelerine uyacakları vaadini verdi. Zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren, aynı zamanda zirveye ev sahipliği yapan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, inşaat sektörünün, çatısı altında topladığı yüzlerce alt dalla birlikte Türkiye ekonomisinin en değerli kaynaklarından biri olduğunu söyledi. Hinginar, Türkiye inşaat malzemeleri sektörünün 2014 yılı rakamları konsolide edildiğinde 21.2 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğine değinerek, şu rakamsal değerlendirmelerde bulundu:
"Bu rakam 2013 yılında 23 milyar dolardı. Bu yıl, özellikle de yakın çevremizde cereyan eden siyasi karışıklıklar nedeniyle yılsonu ihracatımızın 19 milyar dolar seviyelerinde tamamlanacağını tahmin ediyoruz. Kısa vadeli dönemde bu tür ufak dalgalanmalar normal karşılanabilir. Ancak 2023 vizyonuyla 500 milyar dolar ihracatın gerçekleştirilmeyi hedefleyen ülkemizde, bizlerin inşaat malzemesi sanayicileri olarak, 20 milyar dolar seviyelerinde olan ihracatımızı 5-10 yıl gibi kısa bir sürede 50 milyar dolara, hatta 100 milyar dolara çıkarmamamız için hiçbir neden yoktur. Biz, sektör olarak bu gücü ve vizyonu kendimizde görüyoruz."
TürkMMMB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Süreyya Ural, “Teknolojide elde edilen ve hızlanarak devam eden gelişmeler, dünyamızın ekolojik düzeninin korunması ile ilgili artan kaygılar, verimlilik, sürdürülebilirlik, ekonomiklik gibi öne çıkan gelişmeler ve yaklaşım farklılıkları şüphesiz ki inşaat sektörünün her alanında kullanılan en temel malzemelerden çimento-agrega gibi, en son detay ürünlere kadar tüm ürünlerde yenileşme, değişim ve gelişimi zorunlu kılmaktadır” diyerek, dünyada süren gelişmelerden ülkemizin sadece malzeme ithalatçısı, veya lisanslı üretici firmaları olarak değil, Ar-Ge departmanları ile bu süreçte önde ve önder olan üreticileri ve tasarlayıcı/uygulayıcıları olarak herkese önemli görevler düştüğünü belirtti. İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Mertöz, yapı sektörü olarak Afrika'yı çok önemsediklerini belirterek, son dönemde bu bölgede gerçekleştirdikleri faaliyetleri ve dünya genelinde katıldıkları fuarları anlattı.
Türkiye'de yapı sektöründe yabancı ürünlere çok fazla eğilim olduğunu dile getiren Mertöz, "Bunun sınırlandırılması gerekiyor. Kamu ihalelerinde ve yapı malzemeleri konusunda Türkiye'nin kalitesinin bilinmediğini düşünüyoruz. Yapı ihalelerinde, Avrupa ülkeleri dahil dünyanın her yerine ihracatını yaptığımız ürünlerinin yerine yabancı ürünlerin isimleri görüyoruz. Bunlar çıkartılmalı" diye konuştu.
“Tasarımı en üst düzeylere çıkararak, nitelikli yapılar üretmeye devam edeceğiz” diyen TürkSMD Yönetim Kurulu Başkanı Aytek İtez ise, “Biz mimarlar olarak, değişen dünyanın gerektirdiklerini benimseyerek ve avantajlarından faydalanarak tasarımlarımızı uygulayacağız. Üniversite ve sanayi kuruluşlarının Ar-Ge odaklı iş birlikleri ile bilgi alışverişi yaparak yeniliklerin öncüleri olacağız” dedi.
İçinde bulunduğumuz zaman diliminde dünyanın yeniden inşa edildiğine ve geleceğinin şekilleneceğine dikkat çeken İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın, “Etkinliği ve güvenilirliği yüksek, fiziksel, kimyasal ve mekanik özellikleri daha üstün olan inşaat malzemeleri, dünyanın geleceğini şekillendiriyor. İşte bu değişim ve dönüşümü İnşaat sektöründe ve kullandığımız malzemelerde çok yakından hissediyoruz. Bu zirvede ortaya çıkacak fikir ve öneriler, sektörün geleceğine ışık tutacaktır” dedi.
İnşaat sektörü ve sektörün girdisini arz eden inşaat malzemeleri sektörünün istikrarlı bir gelişim göstermesinin ekonomi için büyük bir kazanç olduğunu belirten TİM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Türkiye’de inşaat sektörünün büyüklüğü ve birçok sektörle bağlantısı bu sektörü ülkemiz için stratejik ve oldukça önemli kılıyor. Özellikle inşaat malzemesi sektörünün, içinde bulunduğumuz çağın gerektirdiği niteliklere fazlasıyla sahip, kalite ve tasarımıyla fark yaratan ürünleriyle dış pazarda sürdürülebilir ve yüksek rekabet gücüne sahip olması sektör için olduğu kadar tüm ekonomimiz için önem arz ediyor. Bu sebeple, ihracatçı ailesi olarak her zaman vurguladığımız yenilikçilik ve Ar-Ge faaliyetleriyle, stratejik önem taşıyan bu sektörde gelişimin her zaman daha iyi seviyelerde gerçekleşmesini hedefliyoruz.’’ açıklamasında bulundu. Sürdürülebilirlik için imzalar atıldı Sürdürülebilirliğe verdiği önemi paylaşmak ve toplumu sürdürülebilir bir geleceğe taşımak için, inşaat malzemesi sektörünün bu hedefi sahiplenmesini ve iyi uygulamaları yaygınlaştırılarak sektörün katkısını artırmayı anahtar olarak gören Türkiye İMSAD, zirve konuşmalarının ardından “Sürdürülebilirlik Sözü”ne imza attı. Bu bildirge ile Türkiye İMSAD üyeleri “Türkiye İMSAD Sürdürülebilirlik İlkeleri”ni benimseme sözü verirken Su Yönetimi, Enerji Yönetimi Verimliliği ve İklim Değişikliği, Sorumlu Üretim, İşgücü ve İstihdam ile Ürünler ve Sistemler parametrelerine uyumluluk vaadi vermiş oldu. Kentsel mekan kalitesinin ve yaşanılabilirlik düzeyinin arttırılmasını yarışmalar aracılığı ile desteklemek ve özendirmek amacıyla düzenlenen bu yıl ilk kez Türkiye İMSAD Kentsel Tasarımda Kalite Ödülleri de zirve kapsamında sahiplerini buldu. Seçici Kurul tarafından yapılan değerlendirme sonucu, Gaziemir Aktepe ve Emrez Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Alanı Kentsel Tasarım ve Mimari Fikir Projesi ile mimarlar Büşra Al, İlker iİğdeli ve Berrin Özdemir ile projeyi yarışmaya açan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ödül verildi. Kentin önemli bir bölümünde mevcut olan imar planının yürürlüğünü durdurarak, yarışma yöntemi ile kentsel tasarımla yeni bir planlamanın oluşmasına fırsat tanıyan ve kısıtlı olanaklarla bu süreci gerçekleştirerek "Söke Belediyesi İmar Planlamasına Esas Kentsel Yenileme Eksenli Fikir Projesi Yarışması"nı düzenleyen Söke Belediyesi’ne ise Jüri Özel Ödülü verildi. Zirvede Türkiye ilk kez Türkiye İMSAD’ın organizatörlüğünde gerçekleştirilecek SBE16 ISTANBUL Konferansı’nın da lansmanı yapıldı. 2000 yılından bu yana dünyada 50’den fazla ülkede yapılmakta olan The Sustainable Built Environment Conference Series çerçevesinde SBE16 ISTANBUL Konferansı, 13-15 Ekim 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Ana teması “Akıllı Metropoller – Sürdürülebilir ve Akıllı Binalar ile Akıllı Şehirler için Entegre Çözümler” olarak belirlenen konferansa ilişkin bilgiyi konferanslar serisinin uluslararası direktörü Nils Larsson verdi.
I. Oturum – Değişen Dünya: Yeni Sanayi Devrimi, Sürdürülebilirlik, Değişim
İnşaat sektörünün inovasyonla ortaya çıkan yeni malzemelerle sürekli kabuk değiştirdiğini ve geliştiğini söyleyen Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, “Sektöre baktığımızda, yapı malzemeleri üretimi ve dağıtımı ile başlayan ve hem mühendislik & mimarlık hem de inşaat alanlarındaki becerimizle Türk firmalarının uluslararası alanda ciddi oyuncular olmaya başladıklarını gözlemliyoruz. Toplam kalite vazgeçilmez. Firmalar en az fire ile en mükemmel ürünü, en hızlı şekilde müşterilerine, tam zamanında sunacak mükemmel bir tedarik zinciri kurmalı; değişken ekonomik şartlarda şirketin rotasını ve kaynaklarını optimumda dengelemeliler. Teknolojinin rekabette en önemli araçlardan biri olduğu günümüzde ERP/CRM çözümleri firmanızın en önemli kaynağı insan gücünüz ile süreçlerinizi ve teknolojiyi bir araya getiren sistemlerdir. Bu çözümleri başarı ile uygulayan firmalar pazarda fark yaratıp, rekabette öne çıkacaklardır” dedi. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı (SKD Türkiye) Canan Ercan Çelik ise, 2050’de 9 milyara ulaşması beklenen dünya nüfusunun çoğunun gelişmekte olan ülkelerde yaşayacağına, kente göçün artarak devam edeceğine ve en önemlisi iklim değişikliğinin yarattığı sorunların hepimizin yaşamını daha çok etkileyeceğine dikkat çekti. Çelik, “Sosyal politikaları gözden geçirmediğimiz ve küresel çevresel bileşenler olan iklimi, ozon tabakasını, ekolojik yaşam çeşitliliğini gözetmediğimiz takdirde ulusal ve bölgesel kalkınmanın sürdürülebilirliği de bir soru işareti olarak kalacak. Ülkemizin küresel ekonomide yerini sağlamlaştırabilmesi için kurumsal ve ulusal sürdürülebilirlik stratejisinin hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. 7. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi gibi, kalkınma açısından kritik bir sektör olan inşaat sektörünün liderlerini bir araya getiren bir platformun sürdürülebilirliği gündemine taşıması son derece önemli ve sevindirici bir adım” dedi. İlk oturumun ardından Avrupalı tasarımcılar Pinar&Viola tarafından yapılan Future Human Habitat konulu özel sunumda inşaata sanat çerçevesinden bakış açısı yorumlandı. Tasarımcılar Pınar Demirdağ ve Viola Renate, inşaat sektöründeki ve onun ötesindeki günümüz zorlukların üstesinden gelinmesi için ihtiyaç duyulan yeni tasarım sistemlerini masaya yatırdı. İkili sosyal ve gezegensel angajmanları arttırmak ve sürdürülebilir, yaşama dönük geleceğin çözümlerine yönelik vizyonel bakış açılarını katılımcılarla paylaştı.
Kentsel Strateji Kurucu Ortağı A. Faruk Göksu, yaptığı konuşmada kentlerin geleceğe hazırlanması gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Kentlerimizin pek çoğunun kompakt gelişimi ile kontrolsüz büyümenin ortaya çıkardığı sorunların bugün başta ulaşım, standartları düşük çevreler, açık alan yetersizliği gibi önemli sorunların yanı sıra kentlerin yönetim sorununu da ortaya çıkardığını belirten Göksu, ‘Kentlerimizin kontrolsüz büyümesi akıllı büyüme ve akıllı kent kavramının önemini son yıllarda gündeme taşımıştır. Akıllı kent kavramının en temel ilkesinin iyi yönetim ve kaynakların etkin kullanımıdır. Maalesef, yerel yönetimler akıllı kent kavramını teknoloji odaklı projeler olarak algılamakta ve akıllı bina ölçeği olarak ele almaktadır. Aksine bölge ve kent sistematiği içinde vizyon, tasarım ve sosyal etki temalarının öncelikli ele alındığı yeni kent yönetim modelleri tartışmaya açılmalıdır.” Eldeki malzemeye dayanan geleneksel mühendislik tasarımlarının değiştirilerek, malzeme tasarımından yola çıkan bir anlayışa dönüşmesi gerektiğine değinen Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi Direktörü Prof. Dr. M. Pınar Mengüç, “Özellikle nanoteknolojideki ilerlemeler yeni malzemelerin istediğimiz özelliklerde üretilmesine imkan verebiliyor. Bence bilimsel olarak üst düzeyde yapılacak olan çalışmaların kullanıcıya taşınması ile enerji kullanımında, harmanlanmasında ve verimliğinde oldukça köklü değişiklikler bekliyor olacağız. Bu değişiklikler tüm dünyada binalarda ve endüstriyel uygulamalarda bir çığır açma yolunda. Aynı gelişmeleri ülkemizde de yaygınlaştırmamız bu konulardaki bilgi birikimini ve üniversite-sanayi işbirliklerini arttırarak gerçekleşecektir” diye konuştu.
Her konuda olduğu gibi inşaatta da zaman içinde tüketici alışkanlıklarının değiştiğini söyleyen GYODER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Haluk Sur, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “ Dünyada nüfus hızlı bir şekilde artıyor. Var olan nüfusun %50’sinde kentleşme, diğer yarısında kırsallaşma hakim. 2020 yılında kentleşme oranı %70’leri bulacak bu da kaynakların git gide azalacağının göstergesi. Kaynakların azalması ise yeşil bina ihtiyacını artıracak bu da yeşil binaların değerini artıracak. Yabancı yatırımcılar bunun farkında olacaklar ki, yeşil binaya çok daha fazla yatırım yapıyorlar. Bu algıyı Türkiye’de oluşturmak için inşaat sektörüne çok iş düşüyor. Yeşil Binanın özellikleri, ne gibi yararları olduğu halka anlatılarak bu bilinç aşılanmalı. Malzeme üreticileri ise yeşil ve doğayı destekleyen malzemelere yönelmeli.” |