Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.

"Mega-Projeleri Engellemek, Depremi Engellemekten Zor"

Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Yaşar Marulyalı, Oğuz Öztuzcu ve Akif Burak Atlar bugün (6 Mart 2012, Salı) İstanbul SOS Girişimi tarafından düzenlenen “Başka bir köprü mümkün” başlıklı bir basın toplantısı ile, tarihi çevrede ve İstanbul silüetinde olumsuz etkilere neden olacağını aktardıkları Haliç Metro Geçiş Köprüsü’nü masaya yatırarak mevcut

yapi.com.tr
"Mega-Projeleri Engellemek, Depremi Engellemekten Zor"

EM>Foto: soLPortal

Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Yaşar Marulyalı, Oğuz Öztuzcu ve Akif Burak Atlar bugün (6 Mart 2012, Salı) İstanbul SOS Girişimi tarafından düzenlenen bir basın toplantısı ile, tarihi çevrede ve İstanbul silüetinde olumsuz etkilere neden olacağını aktardıkları Haliç Metro Geçiş Köprüsü’nü masaya yatırarak mevcut tasarımın uygulanmaması yönündeki görüşlerini sundular. Beyoğlu, Taksim ve Haydarpaşa Platformları, Kent Hareketleri gibi çeşitli sivil toplum örgütlerinden temsilcilerin ve basın mensuplarının hazır bulunduğu toplantıda, köprü projesinin yanı sıra son dönemde İstanbul’da benzer yaklaşımlarla sürdürülmekte olan Taksim Projesi, Tarihi Yarımada ve Beyoğlu’nda devam eden yenileme projeleri de ele alındı.

“Başka bir köprü mümkün” sloganı ile gerçekleştirilen toplantının ön sunuşunu gerçekleştirilen İstanbul SOS Girişimi’nden Esra Balcı, “Vergimizi veriyor, hakkımızı arıyoruz” sözleri ile başladığı konuşmasında, aralarında Deniz İncedayı, Cemal Kafadar, Jörg Schlaich ve İhsan Mungan’ın da bulunduğu meslek insanlarının köprü projesine ilişkin kısa görüşlerini aktardı. Projenin nasıl ihale edildiğini bilemediklerini ve bilgi amaçlı dilekçelerinin yanıtsız bırakıldığını belirten Balcı, “Otobüsün rengini bize soran belediye, büyük projeleri neden sormuyor?” sorusunu yöneltti.

Ahunbay: “Mega-projeleri engellemek, depremden çok daha zor”

Toplantının ilk konuşmasını yapan İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay,.“İstanbul’u bekleyen depremden sonraki en büyük risk” olarak nitelediği “mega-projeler”i engellemenin çok daha zor olduğunu dile getirdi. ICOMOS olarak, Haliç Metro Geçiş Köprüsü’ne yönelik proje ortaya çıkar çıkmaz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni tarihi yarımadayı Dünya Miras Listesi’ne alan UNESCO’ya başvurma gerekliliği konusunda uyardıklarını ifade eden Ahunbay, bu uyarının kayda alınmadığını ve uluslararası kurulun ancak şantiye kurulduktan sonra haberdar olduğunu vurguladı.

Ahunbay, “Gökdelenler ile bozulan Marmara silüetinin ardından Haliç silüetini korumak daha da büyük önem kazandı” ifadesinde bulundu.

Marulyalı: “Yükseliği azalsa da fark etmez çünkü konsepti yanlış”

Mimarlık Vakfı Başkanı ve yüksek mimar-mühendis Yaşar Marulyalı ise konuşmasına “Böyle bir proje kapalı kapılar ardında yapılır mı? İstanbulluların katılımı olmadan hazırlanır mı?” sorularını yönelterek başladı. İBB Başkanı Topbaş’ın, İstanbul’a kalıcı bir eser bırakmak istediğini ve Haliç’e boynuz şeklinde bir köprü yapmayı amaçladığını hatırlatan Marulyalı, “Böyle bir iş için birikim gerekir” dedi. “İspanya’da, İngiltere’de böyle yapılar ve ustalar var. Santiago Calatrava, Norman Foster… Proje ya onlara verilmeli ya da yarışmaya açılmalı” sözleri ile devam eden Marulyalı, köprü tasarım ve inşaatının yalnızca mimarlık değil bir strüktür mühendisliği işi de olduğunu belirtti.

Deneyimli mühendis-mimar, Haliç Metro Geçiş Köprüsü projesinin konsept olarak yanlış olması nedeniyle, pilonilerinin 70 metreden 47 metreye indirilmesini bir çözüm olarak görmediğine değindi. “Artık kazıklar çakıldığına göre bir an önce mevcuda yeni öneriler getirilmeli. Yarışmaya açılmalı. Ama evvela kablolar kaldırılmalı” diyen Marulyalı, köprünün “atalarımızın yüzyıllarda oluşturdukları eserlerle, bir silüetle yarıştığını, ona kafa tuttuğunu” ekledi.

Öztuzcu: “Bir kenti böyle saldırganca değiştiremezsiniz”

İstanbul Serbest Mimarlar Derneği Başkanı Oğuz Öztuzcu, yerel ve merkezi yönetimlerin gerçekleştirdiği projeleri tartışan tarafların “yenilik getirmek isteyen iktidar mekanizmalarına karşı bunun önünü kesen, değişime dirençli meslek insanları” şeklinde inşa edildiğini söyledi. Haliç Metro Geçiş Köprüsü’nü de kapsayan şekilde bugün İstanbul gündeminde bulunan projeler hakkında “Bir kenti böyle saldırganca değiştiremezsiniz” diyen Öztuzcu, değişmesi gerekenin öncelikle zihniyet olduğuna ve sivil toplumun dahiliyetinden yoksun süreçlerle proje bitirmenin kabul edilemez olduğuna dikkat çekti.




Kentsel proje üretim ve yönetim süreçlerinde “mesleki rekabeti çalıştıracak enstrümanlar”ın gerekliliğine değinen İSMD Başkanı, “Neden herkesin kazanabileceği bir sonuç üretilmiyor?” sorusunu yöneltti. Öztuzcu’nun, Cankurtaran otoyolu ihalesine yönelik anekdotu özellikle ilgi çekiciydi. İhaleyi alan firmanın, kredi için başvurduğu bankalar tarafından, STK’lar ve kamuoyunun karşı çıkması ihtimaline karşı uyarıldığını ve bankaların yükleniciden yetkili sivil meslek organlarından onay istediğini aktaran Öztuzcu, böylesi bir onay için İSMD’ye gelen firma vasıtası ile projenin varlığından haberdar olduklarına değindi.

Atlar: “‘İstanbul Anayasası’ 3. Köprü ve Avrasya Tüneli’ni Kapsamıyor”

Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Akif Burak Atlar ise, “İstanbul belki de tarihinin en zor dönemini yaşıyor” sözleri ile kentsel müdahalelerin “saldırı boyutu”na ulaştığını dile getirdi. Atlar; iktidar sahipleri, STK’lar ve kamuoyu arasında bir güven sorununun bulunduğunu ve bunun aşılamadığını belirtti.

2009 yılında kabul edilen ve “İstanbul Anayasası” olarak bilinen Çevre Düzeni Planı’nın, bugün kentin gündeminde olan iki büyük projeyi, üçüncü köprü ve Avrasya tünelini içermediğine dikkat çeken Atlar şunları ekledi: “İstanbul’da yapılmak istenen 3. köprü ulaşım projesi gibi sunulsa da aslında bir emlak projesidir. Avrasya Tüneli ise, yalnızca lastik tekerli araçlar için düşünülmüş bir proje olarak tarihi yarımadaya hançer gibi saplanır. Hiç biri Çevre Düzeni Planı’nda geçmez ama alelacele yapılmak isteniyor.”

Arif Burak Atlar, Şehir Plancıları Odası’ndan yetkililer olarak kurumsal kimlikleri ile bile proje detaylarını öğrenemediklerini ve kamuoyunun karanlıkta bırakıldığını belirterek, herkesi projeleri İstanbullulara teker teker anlatma konusunda göreve çağırdı.

Toplantı izleyicilerinden olan Korhan Gümüş ise, “şehircilik bir bilim dalı değil, müzakere alanıdır” sözlerinin ardından, üzerinde Kadir Topbaş’ı Hakan Kıran ile birlikte proje mimarı olarak tanımlayan Haliç Metro Geçiş Köprüsü paftalarını yayınladığı için belediye başkanının kendisine tazminat ve hakaret davası açtığını dile getirdi.

http://www.yapi.com.tr/haberler/mega-projeleri-engellemek-depremi-engellemekten-zor_91042.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!