"ÇED Alınmadan İnşaat Çalışmalarının Sürdüğü İddiası Gerçek Dışı"

ÇED Raporu başvurusu, halkın katılımı toplantısı ve raporun özel formatının belirlenmesi ve bu özel formata istinaden raporun hazırlanması gibi süreçte öngörülen aşamaların tamamlandığı bilgisine yer verilen açıklamada, "Bu çerçevede yaklaşık 3 bin sayfayı aşan ÇED Raporu hazırlanmıştır. ÇED Raporu'nun hazırlanıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sunulmasını müteakip, Bakanlık ÇED özel formatı çerçevesinde gerekli görüşlerini bildirmiş ve görüşlerine istinaden ÇED Raporu'nda gerekli değişiklikler yapılıp, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na tevdi edilmiştir" denildi.

Bakanlığın, Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi'nin ÇED Raporu'nu özel formata uygun bulduğu belirtilen açıklamada, raporun, değerlendirilmek üzere ÇED Yönetmeliği kapsamında İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu’na havale edildiği kaydedildi. Açıklamada, ilk İnceleme-Değerlendirme Komisyon Toplantısı'nın yapılarak ÇED Raporu'na ilişkin değerlendirme sürecinin devam ettiği bildirildi.

Santral sahasında mevzuat çerçevesinde ve alınan lisans ve izinlere istinaden yangın emniyet yolları ve güvenlik yollarının oluşturulmasına yönelik malzemelerin temini için taş ocağı işletildiği ifade edilen açıklamada, bu kapsamda gerekli izinler alındığı ve sahada denetimlerin yapıldığı bilgisine yer verildi. Açıklamada, taş ocağı işletme faaliyetleri için maden ruhsatı, taş ocağı işletme izni, gayrisıhhi müessese işletme izni ve ÇED Belgesinin ilgili kamu kurumlarından alınmış olup söz konusu faaliyetlerin bu izinler çerçevesinde yürütüldüğü kaydedildi.

Denizin doldurulması ve dalgakıran yapılması

Açıklamada, nükleer güç santrali sahasında yürütülen faaliyetler çerçevesinde denizin doldurulması ve dalgakıran yapılması gibi iddiaların tamamen asılsız olduğu belirtildi. Açıklamada, Akkuyu NGS Sahası'ndaki çalışmaların, Türkiye Elektrik Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye'de ilk nükleer güç santralin inşaatı için verilen 1 Temmuz 1976 tarihli Yer Lisansı'na istinaden başlatıldığı kaydedildi. Bu nedenle bahse konu dalgakıranın yaşının 30 seneden fazla olduğuna işaret edilen açıklamada, "Dalgakıran, ilk NGS projesinin uygulandığı dönemde (1976-1979 yılları arası) inşa edilmiş ve o dönemde Akkuyu NGS Sahası'nın sahibi olan şimdiki adıyla Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) tarafından defalarca onarılmıştır" ifadesi kullanıldı.

Deniz fauna ve florasına olumsuz etki yok 

Açıklamada, 40 milyon civarında balığın yok olacağı ve bu konuda raporda hiçbir bilgi yer almadığı ve Akkuyu NGS Sahası'nda 200 binin üzerinde ağaç kesildiği iddiasının da doğru olmadığı değerlendirmesinde bulunuldu. Projede türbin ünitesine ait kondansatörlerin deniz suyuyla soğutulması için tek akımlı kullanma suyu temin sisteminin öngörüldüğü bildirilen açıklamada, söz konusu su temin sistemi sayesinde suyun denize deşarjı sırasında, ilgili mevzuat uyarınca uyulması öngörülen sıcaklık parametrelerinin korunması ve böylece denizin fauna ve florasına olumsuz etkinin engellenmesinin sağlandığı kaydedildi. Açıklamada, ÇED Raporu'nda, nükleer santralin soğutma suyuna balıkların karışmasını engelleyen özel balık koruma yapılarının kullanılacağı yönündeki bilgilere yer verildiği ifade edildi.

Açıklamada, 200 binin üzerinde ağaç kesileceği iddialarına ilişkin olarak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın böyle bir şeyin söz konusu olmadığına ilişkin açıklaması hatırlatıldı.  ÇED Raporu'nda proje şirketine tahsis edilen sahada başlangıçtan bu yana 211 bin 165 ağaç bulunduğunun ifade edildiği belirtilerek, bu açıdan bakıldığında ağaç kesildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığı kaydedildi.

ÇED Raporu alınmadan açılan yolların, yangın için yapılmadığı değerlendirmelerinin asılsız olduğuna dikkat çekilen açıklamada, bölgede çok sayıda plakasız kamyon çalıştığı ve giriş-çıkışlarının görülmemesi için büyük araçlar içinde getirildiği yönündeki iddiaların da gerçek dışı olduğu ifade edildi.