Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Son Yıllarda “YAPI”da Yayımlanmış İstanbul Yapıları Üzerine Bir Yorum / Yeni Kozmopolit Ortam mı?




/P>

Türk mimarlığı hiç bugünkü kadar çeşitlilik göstermemiştir. 1930’lar Modernizmi, işlevin formu oluşturduğu bir bağlamda yürümüştür. 1950-80’ler arası, sorun çözücü bir rasyonel egemen olmaz, 1960’larda çok sınırlı farklı söylemler denenmiştir. Bu dönemlere, belki tek karmaşayı “milli mimari” tutkusu katmıştır. Aslında çağdaş bir yerellik için de çoğulculuğun tersi bir yaklaşım olmalı. Yüzyılın sonlarına doğru, mimarlarımızın artan uluslararası çeşitliliğe uyum sağlamaları bizi etkiliyor olmalı... Sanıyorum dünyada da kuramların oldukça dışında bir özgürlük denenmeye çalışılıyor.

Ağırlıklı işverenin devlet olduğu dönemlerde, geleneksel veya modern mimarlarımız arasında bir ortaklık ve ortam oluşturmasını beklerdim. Bu ortaklığın, sınırlı bir alanda değil, yaratıcı bir süreç yerine, kendini yinelemeye dönüştüğünü gördüm. Nitekim özgün olmasa da bir tür çağdaş yerlilik oluştu. Çevreyi oluşturan yapılardan, diğerlerinden önemli bir farklılığı olmayan, fakat iyi, düzgün bir ortamın parçası olabilecek düzeyde, alıştığımız, aidiyet duyguları beslediğimiz yapılar konusunda araştırmaya gereksinim var. 1960’larda çok az sayıda çıkan karşıt davranışlar bekledikleri ilgiyi görmediler. Mimarlarımız, ya aralarında dayanışmayı ya da yabancı örneklerle ilgilenmeyi seçtiler. Aralarında güven, çevrelerine duyarlılık yoktu... Başka çevre ve koşulların ürünleri de olsa, onlara daha çok güveniyorlardı. Biraz her şeyde, başka dille konuşmanın ayrıcalık sayılması gibi...

Şimdi kamu isteklerinin baskısı büyük ölçüde kalktı, sermayenin, özel girişimin dönemini yaşıyoruz.... Ticaret dünyayı, bu arada İstanbul’u yönlendiriyor... İstanbul, kuleleriyle dünya 6.sı olmuş... Artık reklamlarda Sultanahmet ve tarihi değil, Levent’in yüksek yapılarından aşağıya bakan kameralarla, devboyutlu yapılar, yollar görüntüye getiriliyor. Boğaziçi’nin köprüleri benzersiz kıyıların önünde yer alıyor.

YAPI Yayın ekibinin, kıyamet gününü anımsatan, genel karmaşadan İstanbul mimarlığının temsilcileri olarak, toplayıp önüme koyduğu, büyük şehirden seçebildikleri tadımlık 40 yapının yarısı katıksız ticari konulu... Özel okul veya hastane gibi kâr amaçlı yapıları da katarsanız, konut veya saf sosyal konular yok gibi... Yani ticaret, mimarlığı avucunun içine almış görünüyor... Bu durumun sanatı etkilememesi olası değil. Sanatı ticarileştirirken, ülkenin her yanından İstanbul’da talihini denemeye gelmiş ve zengin olan göçmenlerimiz etkin sanatın düzeyini oluşturmaktadır. Dünyayı görmüş, heyecanlanmış, fakat arkasındaki sosyal eğitim boşluğunu dolduramamış bu zenginler tarafından yönlendirilen bir şehirde, karmaşa olmaması beklenemez. Çağımızın sanatını ayakta tutan burjuvazi ortamı bizde henüz gelişmemiş; bulundukları çağı tam anlamayan, dışlayan kesimler kendini elit sanıyor. Herkesi kendileri gibi sandıklarından da, ait oldukları toplumu beğenemez, yabancıyı ister veya onu örnek alırlar. Doğal  ki, sanatçıların da bir bölümü onlardandır.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3  |   4  |   5  |   6  |   7
http://www.yapi.com.tr/haberler/son-yillarda-yapida-yayimlanmis-istanbul-yapilari-uzerine-bir-yorum-yeni-kozmopolit-ortam-mi_95851.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!