Son Yıllarda “YAPI”da Yayımlanmış İstanbul Yapıları Üzerine Bir Yorum / Yeni Kozmopolit Ortam mı?
/P> Yapı fotoğrafçılığı eskiden beri konuşulur... Yapının en iyi ışıkta, en güzel göründüğü, yani tasarımın temelini, anlamını açıklayan görüntüyü veren noktadan çekilmesi istenir. Bu tanımın içinde kuşkusuz, konunun bir poster, reklam ve hattâ çekimin öz amacının fotoğrafın kendisi olmadığı söylemi de vardır. Örneğin, anlamlı bir öğeye duyarlılık göstermek isterken çok kez ne olduğu pek de anlaşılmayan ayrıntıların çarpıcı fotoğrafları amacı saptırmış oluyor. Ayrıca her yapının, bir filmin negatifini anımsatan gece fotoğrafları anlamlı olmayabiliyor. Örneğin Tabanlıoğlu Mimarlık’ın Doğan Medya Şehri’nin gece fotoğrafında, büroların lambalarının sönük olmaları yanıltıcı olsa da bana anlamlı gelir. Ama Erginoğlu/Çalışlar’ın, Açı İlköğretim Okulu ile Borusan Aktivite Merkezi’nin gece fotoğraflarından söylenmek istenileni anlayamıyorum. Soyut fotoğraflarla, mimarinin soyutluğunun bir ilgisi olmadığını düşünürüm. Son yayınlardaki bu tür yaklaşımlar, mimarlığın gerçeklerine ters düşmektedir. Çevresiyle anlam kazanan ve bu nedenle geniş çekilen, örneklerimiz arasında bulunan, Uluğ/Yüksel’in Miniatürk, Has Mimarlık’ın Galatasaray Lisesi Yemekhanesi, Bozkurt/Şener’in Vadipark Evleri, Tabanlıoğlu Mimarlık’ın Galata Liman Tesisleri’ni okumak olası değil. Ama düzgün öneriler oldukları anlaşılıyor. Önemli yapıların maketlerinin, Miniatürk örneğindeki gibi bir parkta serpiştirilmiş hallerini acıklı bulurum. Yapının gerçek ölçeği, insanla oluşturduğu oran, onun kimliğinin birincil niteliğidir. Onların küçük örnekleri, tasarımda ve gerekse fotoğraflardaki küçültmeler zihnimizin yardımıyla yaptığımız yorumlardır. Mimariler arasındaki farklı zamanlar ve farklı kimlikler, bazen zıt söylemler arasında olan etkilenmeler, irrasyonel yaklaşımların Modernizmin rasyonel gelişimine etkilerine kadar uzanıyor... Sanırım 80 yıl sonra artık rasyonalizmi, bir veya birkaç yalın prizmadan çok farklı görmeye alıştık ve sevdik. Şimdi beklentilerimiz yalnız bir prizmadan ötede veya yeni prizmalar arayışında... Bugünün rasyonalizmi, işlevsel ağırlıklı planlar ile aralarında ve çevresiyle kolay kavranan yalınlıktaki formlardan oluşuyor. İnsanı şaşırtmıyor, belki çok heyecanlandırmıyor ama duygulandırıyor. Doğal ki, çağımız mimarlığının çoğunlukla, bu büyük kümeyi oluşturmak için uyguladığım aşırı esnek yaklaşıma karşın örnekler, aralarında çok çeşitlilik gösteriyor. Belki ülkelerinde kimlikleri olan bir anlatım birliği, ortaklığı varsa da, biz her yabancı ortama açığız.
|