Susuzluk Turizmi de Vuracak
Türkiye'nin tatil cenneti Bodrum yarımadasında turistik tesisler kuraklık nedeniyle her geçen gün su bulmakta biraz daha zorluk çekiyor. Ssusuzluk o hale geldi ki yerleşim nüfusu 100 binin altında olan yerlere içme suyu sağlamak DSİ'nin görev alanında olmadığı halde 2000 yılında özel bir yetki verilerek DSİ, Bodrum Acil İçme Suyu Projesi'ni
/P> 'Bodrum'u deniz suyu kurtaracak' Bodrum Yarımadası'nın 2010 yılında toplam su tüketimi yıllık 20 milyon metreküp olarak hesaplanmakta. Su arıtma sistemleri üzerine çalışan işadamı ve araştırmacı Mehmet Arif Demirer, 20 milyon metreküp suyu bu imkânlarla sağlamanın mümkün olmayacağına dikkat çekiyor. Bu nedenle Bodrum Belediyesi deniz suyunu arıtmak için gerekli çalışmaları tamamladı, yer tahsisi için Orman Bakanlığı'ndan izin çıkmasını bekliyor. İki üç milyon YTL'lik bir yatırım ile günde beş altı bin metreküp deniz suyunu tuzsuzlaştırmak mümkün. Konuyla ilgili SABAH'a konuşan Bodrum Belediyesi Su Hizmetleri Müdürü Esat Kaplan, "Yap-işlet ya da yap-işlet-devret modeliyle yapılacak. İnşaat başladıktan iki-üç ay sonra biter. Onay alındı. Tesis, için Orman Bakanlığı'ndan izin bekliyoruz" dedi. Etkin su yönetimi için bazı öneriler Buket Bahar Dıvrak WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Su Kaynakları Programı Müdürü: * Kapsamlı bir Ulusal Su Yasası hazırlanmalıdır. Katılımcı, yenilikçi ve "talep yönetimi" odaklı bir anlayış geliştirilmelidir. * Su kaynaklarının yönetiminde havza ölçeğinde ve entegre bir bakış açısı geliştirilmeli ve dünyada kabul gören "Entegre Havza Yönetimi" benimsenmelidir. * Tüm sektörlerde kaçak su kullanımının önüne geçmek ve özellikle sanayinin kullandığı suyu geri dönüştürerek yeniden kullanımını sağlamak için gerekli adımlar bir an önce atılmalıdır. * Tarımda alternatif ürün uygulamalarında suyu daha az kullanan ürünlere ağırlık verilmesi, yağmurlama ve damla sulama sisteminin özendirilmesi ve bunun için uygun kredi olanaklarının oluşturulması gereklidir. * Yeraltı suları; çevresel ve nükleer etkilerden en az kirlenen su kaynağı olması nedeniyle bir ülkede en az kullanılması gereken kaynaklardır. Yeraltı su rezervlerini eksiltmemek ulusal politika haline getirilmeli, kaçak kuyularla ilgili yaptırımlar artırılmalı, bu konudaki izleme ve denetim mekanizmaları güçlendirilmelidir. * Sulak alanlarımız korunmalıdır; mevcut alanların daha fazla tahrip olması önlenmelidir. * Her havzanın su sorunu öncelikle kendi içinde çözülmelidir. Yanlış yatırımlar nedeniyle sorunları çözmek adına havzalar arası su transferleri; yeni barajların inşası ve yeni yeraltı su kuyusu açılması gibi müdahaleler geçici çözümdür.
|