Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.

İnşaatta Kalite Zirvesi'ne Sürdürülebilirlik ve Kentsel Dönüşüm Damga Vurdu

İMSAD tarafından 2009 yılından bu yana düzenlenen Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi, bu yıl TÜSİAD’ın stratejik iş ortaklığında dün (13 Kasım Salı) Four Seasons Bosphorus’ta gerçekleştirildi. Ana teması Sürdürülebilirlik ve Küresel Rekabet olan zirvenin ana sponsoru BASF, özel sponsoru da Demirdöküm oldu.

yapi.com.tr / AA
İnşaatta Kalite Zirvesi'ne Sürdürülebilirlik ve Kentsel Dönüşüm Damga Vurdu

oyner, nüfus artışı ve köyden kente göçün de etkisiyle bugün yüzde 75 dolaylarında olan kentleşme oranının 2050 yılında yüzde 85'e ulaşacağı yönündeki tahmini dile getirdi. Bunun sonucunda konut ihtiyacının da her geçen gün artmasının inşaat sektörü için fırsatlar yaratacağına dikkati çeken Boyner, inşaat sektörünün çevre üzerinde ise ciddi baskılar oluşturduğuna işaret etti.

Bugün dünyada üretilen enerjinin yüzde 40'ının, suyun yüzde 17'sinin ve ormanların yüzde 25'inin binalar tarafından tüketildiğini kaydeden Boyner, binaların çevre ve insan sağlığına olan etkilerinin azaltılması amacıyla çevreye karşı sorumlu ve enerji verimli yeşil bina kriterleri geliştirildiğini belirtti. Boyner, ''Ortalama binalara oranla yüzde 30 daha az enerji harcayan ve yüzde 50'ye yakın su tasarrufu sağlayan yeşil binalar, getirdikleri yaratıcı çözümlerle bina kullanıcılarına da daha sağlıklı ve verimli ortamlar sunmaktadır'' dedi.
    
''Yeşil binaların maliyetli olduğu inancı doğru değil''
    
Kamuoyunda yeşil binaların maliyetli olduğuna dair bir inanç bulunduğundan yakınan Boyner, ''Yeşil binalar hakkında kamuoyundaki genel inancın aksine, yapılan araştırmalar yeşil bina uygulamalarının ilk aşamada sadece yüzde 2'lik bir ek maliyet oluşturduğunu göstermektedir. Bununla birlikte yapılan bu ilave yatırımla elde edilecek tasarruf sayesinde binanın yaşam süresi boyunca maliyetinin 10 katına kadar kazanç sağladığı da ortaya konulmuştur'' diye konuştu.
     
Cari açığın yüzde 67'sinin enerji ithalatından kaynaklandığını vurgulayan Boyner, bu sorunla başa çıkabilmek için enerjinin verimli kullanılmasının büyük önem taşıdığını anlattı. Türkiye'deki enerji harcamalarının yaklaşık yüzde 40'ının binalardan kaynaklandığına, bu enerjinin büyük çoğunluğunun ise ısıtma ve soğutma amaçlı tüketildiğine dikkati çeken Boyner, ''Isı yalıtımlı bir binanın yüzde 50'ye varan ısı yalıtımı sağladığı bilinmesine rağmen bugün Türkiye'de yalıtımı yapılmış binaların oranı yüzde 10'u geçmiyor. Ülkemizdeki 19 milyon konutun enerji tasarruflu yeşil binaya dönüştürülmesi sonucunda enerji ithalatında sağlayacağımız yüzde yüzde 40'lara varan tasarrufun, cari denge başta olmak üzere ekonomimize olan olumlu katkısı aşikardır'' görüşünü dile getirdi.
    
''Çarpık kentleşme ve afetlere karşı politikalar, mevzuat ve uygulamalar yetersiz''
    
Boyner, ''Topraklarının yüzde 92'sinin birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde olduğu, nüfusun ise yüzde 95'inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ülkemizde çarpık kentleşme ve afetlere karşı bugüne kadar geliştirilen politikalar, mevzuat çalışmaları ve gerçekleştirilen uygulamalar maalesef yetersiz kalmıştır. Ülkemizdeki mevcut yapıları incelediğimizde büyük bir kısmının eski mevzuat uyarınca inşa edildiğini ve dolayısıyla dayanıksız ve sağlıksız olduğunu görüyoruz. Bu binaların depreme dayanıklı olarak yenilenmesi veya yeniden inşası için çözümlerin geliştirilmesi ülkemizin ve inşaat sektörünün en önemli gündem maddelerinden biri'' diye konuştu.
     
Boyner, kamuoyunda kısaca ''Kentsel Dönüşüm Yasası'' olarak da bilinen afet riski altındaki binaların iyileştirme, tasfiye ve yenilemelerine ilişkin düzenlemeyi ise bu kapsamda önemli bulduklarını vurguladı.
    
''Kentsel dönüşüm yeşil binalara dönüşüm için de fırsat''
    
Kentsel dönüşümün, bölgenin dokusuna zarar vermeden, kentin tarihi, sosyo-ekonomik ve kültürel yapısıyla uyumlu olmasının önemine değinen Boyner, ''Kentsel dönüşüm projeleri sadece afete hazırlık olarak değil, sürdürülebilirliği de kapsayacak şekilde ele alındığı takdirde mevcut binaların yeşil binalara dönüşümü açısından büyük bir fırsat yaratacaktır. Söz konusu bakım, yenileme ve yıkım süreçlerinde binaların sürdürülebilirlik prensiplerine uygun olarak tasarlanması, daha güvenli binalara kavuşmanın yanı sıra daha kullanışlı, daha verimli ve çevreyle dost şehirlerde yaşamamızı sağlayacaktır'' şeklinde konuştu.
    
İMSAD Sürdürülebilirlik Farkındalık Anketi
    
İMSAD Sürdürülebilirlik Farkındalık Anketi'nin üye şirketlerin sürdürülebilirlik konusundaki duyarlılığının yüksek olduğunu ortaya koyduğunu dile getiren Boyner, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bununla birlikte çalışma, şirketlerimizdeki sürdürülebilirlik stratejisi ve uygulamalarındaki eksiklikleri de bizlere göstermektedir. Unutmamalıyız ki sürdürülebilirlik kısa vadeli bir strateji değil, uzun bir yol haritası, bir vizyon. Bu yolda eksikliklerimiz var, ancak tüm paydaşların katılımı ile bugünden gerekli politikaları oluşturduğumuz ve uyguladığımız takdirde, doğal kaynakların dengeli kullanıldığı, ekonomik ve sosyal alanda sürdürülebilir gelişmeye sahip yaşanabilir bir dünya için geç kalmış değiliz''.

TÜMÜNÜ GÖSTERSONRAKİ SAYFA HABERİN DEVAMI:   1  |   2  |   3  |   4
http://www.yapi.com.tr/haberler/insaatta-kalite-zirvesine-surdurulebilirlik-ve-kentsel-donusum-damga-vurdu_102886.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!