Dünya mimarları eleştirdi: deprem kaçınılmaz... sorun; yanlış yapı sistemi ve hatalı uygulamalar!
UIA 2005 İstanbul Kongresi kapsamında; Türk Ytong’un sponsorluğunda Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Afet Komitesi tarafından “Deprem Bekleyen Tarihi Kentlerde Mimarlık” konulu uluslararası bir Panel düzenlendi.
5 Temmuz 2005 Salı günü, İTÜ Taşkışla’da düzenlenen ve tam gün süren Panel’de farklı ülke mimarları arasında deprem tecrübeleri ile depreme dayanıklı güvenli yapılaşma konularında önemli bilgi alışverişi sağlandı. Gün boyu kalabalık bir izleyici grubu tarafından ilgiyle izlenen toplantının kapanış forumunda konuşmacılar 1 saat süre ile gelen soruları yanıtladılar.
Makedonya, Türkiye, Almanya, İran, Yunanistan, Hindistan ve İtalya’dan uzman konuşmacıların katılımıyla gerçekleştirilen panelin açılışını yapan şube başkanı Eyüp Muhçu; İstanbul’daki yapıların yüzde 70’inin depreme dayanıksız olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi: “Bu binaların yarısı ruhsatlı ancak ruhsatına aykırı inşa edilmiş. Geri kalan yapıların durumu ise belli değil”
Makedonyalı şehir planlama uzmanı Natasha Vlcevska, Üsküp depremi deneyimlerini anlatarak, depremin ilk dakikalarında insanların binalardan kaçarak boş ve yeşil alanlara koştuğunu bu yüzden cadde ve park alanlarının iyi planlanması gerektiğini belirtti.
Almanya’dan Dr. Detleff Schermer ise deprem tehlikesi altındaki kentlerde yapılaşmada, hafif yapı malzemelerinin kullanılması ile deprem zararlarının azaltılması – önlenmesi yönünde yapılacak çalışmaları aktardı. Deprem kuvvetlerinin verdiği zararın özellikle yapı ağırlığı ile arttığına dikkat çekerek, farklı yapı malzemeleri ile oluşturulmuş duvarların laboratuvar ortamında deprem etkisi altındaki davranışlarını anlatan filmler gösterdi. Özellikle gazbeton gibi hafif yapı malzemeleri ile oluşturulmuş duvarların yapı ağırlığını azaltarak yapının deprem güvenliğini artırdığını belirtti.
Yunanistan’dan Prof. Touhatos ise İtalya’dan Çin’e kadar devam eden 10 bin yıllık medeniyetlerin sismik bölgelerde dayanıklı yığma yapılar inşa ettiklerini anlatarak, bu tarihi binalardaki mimari detayların iyi analiz edilerek modern yapıların mimarisinde deprem hasarlarını azaltma yönünde dikkate alınması gerektiğini ifade etti.
İtalya’dan Prof Lugia Binda ise Kuzey İtalya depreminden edinilen tecrübeler ışığında yapılan çalışmaları aktararak, özellikle tarihi yapıların deprem etkilerinden korunması için yapılacak çalışma ve restorasyon, yeni inşa edilecek yapılarda uygun yapı malzemesi, bina tipolojisi ve yapım sistemlerinin seçilmesi konularında bilgi verdi.
Prof Dr. Zeynep Ahunbay ise İstanbul'un kültür mirasının depreme karşı korunması için yapılacaklar ve belirlenen acil eylem planları hakkında bilgi verdi.
Depreme karşı güvenli yapılaşma konusunda 42 yıldır çalışmalar yürüten Ytong, mimarlık alanında dünyanın en büyük organizasyonu olarak kabul edilen UİA Kongresi’nde, konu ile ilgili somut ve yaratıcı çözümlerin üretilmesine katkı sağlayarak destek verdi.
|