“İstanbul Yeniden” sunumu 5 Temmuz Salı günü saat 14.00’de Lütfü Kırdar Kongre Merkezi’de, G4 toplantı salonunda yapıldı. Deniz İncedayı, Ersen Gürsel, Sema Erder, Çelen Birkan, Seher Sezer, Haluk Erar, Güven Birkan, Tan Oral, Gürel Yontan, Gökhan Erkek, Gürkan Özenen’in tasarımını yaptığı kentsel dönüşüm projesinin tanıtıldığı toplantıda projeyi Prof. Deniz İncedayı sundu.
Proje, İstanbul mimarlarının, her geçen gün karmaşıklaşan ve bozulan kent dokusu ve sosyal yaşam alanlarına mimarların müdahalesi olarak yorumlanabilir. Planlamanın uzun yıllardır giremediği İstanbul topraklarının, artık kronikleşen sorunlar yumağından sadece birine, ama çok önemli olan bir tanesine, mimarların önerisi... İstanbul halkına ve yerel yönetimlere artık duyulucağını umduğumuz çağrıları, hatta haykırışları... “MİMARLAR ŞEHİRLERİ GERİ İSTİYOR!” sloganıyla şekil bulan oturumda şehrin merkez bölgesinde kıyı kullanımı için önerilen proje sunuldu.
İstanbul halkının kültürel geçmişi hakında daha fazla bilgi sahibi olmaya ve içinde yaşadığı şehri daha iyi tanımaya ihtiyacı olduğu vurgulanan toplantıda; yıllarca su kıyılarının ticaretin ve imalatın depolama alanları olarak kullanılmasına rağmen, 21. yy.da dünya kültür kenti olmaya aday İstanbul’da, kıyıların tamamının sosyal ve kültürel amaçlı kamu alanları olarak değerlendirilmesi savunuldu.
Kamusal kültür alanı kavramını geliştirmek istediklerini belirten Prof. İncedayı, “Liman alanı, kamusal kültür alanı niteliği kazanmalıdır. Biz bu projeyi ulusal özgürlük, ulusal ve uluslararası bir kültür projesi olarak görüyoruz” dedi.
Beyoğlu, Taksim, Sirkeci, Eminönü gibi önemli kentsel merkezleri denizle buluşturan proje; kültür varlıklarını ve doğal peyzajı, İstanbul’a ve İstanbullular’a yeniden kazandırmayı, günün her saatinde inanılmaz perspektifler veren tarihi alanın yeniden canlanmasını amaçlıyor.
“Duvarlar hayallerimizi sınırlar!” denen sunumda, kendimizi sınırladığımız ve kıyı ile ilişkimizi bozan, sahildeki yanlış yerlerde konumlaşmış gazete bayiilerinden, kıyı ile daha gerideki yerleşimi ayıran sahil yollarından, denizden kıyıya bakanlara duvar etkisi oluşturan demirlemiş yolcu gemilerine kadar birçok “duvar” örneğin bahsedildi.
Beyoğlu ve Taksim’in denize ulaşma kapısı olan Tophane ve Salıpazarı limanına da değinilen toplantıda Salıpazarı limanının, yönetim tarafından, çok sayıda insan için yükleme ve boşaltma yapılacak büyük bir uluslararası yolcu limanına dönüştürülmesi eleştirildi. Böyle bir yükü kaldıramayacağı ifade edilen Salıpazarı limanında 24 saatlik duraklamalar yapacak büyük yolcu gemilerinin, İstanbul silüetini bozduğu ve Kazlıçeşme bölgesine taşınmasının daha doğru olacağı ifade edildi.
Kıyıların büyük firmalar tarafından sahiplenildiği, özel plajların sayısının her geçen gün arttığı Türkiye’de İstanbul kıyılarının yeniden halka açılmasını öneren proje umarız yerel yönetimlerden hakettiği ilgiyi görür.
www.yapi.com.tr
Evşen Özgen
|