Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Medaim Yanık: En önemli hedefimiz mimarların dikkatini çekmekti.
MesutT: Atölye çalışmasının en önemli ayağını kuşkusuz 10 günlük hastane deneyimi oluşturuyordu. Taraflar birbirleriyle nasıl iletişim kurdular? MedaimY: Birbirimize alıştık ve uzun süreli bir iletişim için altyapı oluşturduk. Aslında yaklaşık bir yıldır hastane içinde oluşturduğumuz küçük bir mimari ofisimiz var. Mimarla birlikte çalışmayı kolaylaştıracak öyle bir düzen kurmuş olduk ki, öğrenciler geldiler ve bu ortamın içine girdiler. Ne yapacağımızı bildiğimiz için nereleri görmeleri gerektiği yönünde çok hızlı tepki verebiliyoruz. Ruh sağlığı hizmet modelinin tarihsel sürecinden konseptine ve mimari ilkelerine kadar hazırlanmış slaytlarımız var. Bu duruma diğer arkadaşlarımız da çok alıştılar. Dolayısıyla yeni gelenleri bu duruma adapte etmek bizim için çok kolay oluyor. Şu anda öyle bir durumdayız ki, Türkiye’nin herhangi bir yerinde bir psikiyatri kliniğinde bir değişiklik yapılması ya da yeni bir yapı oluşturulması söz konusu olsa, bunun adresi biz oluyoruz. Öğrencilerle birkaç kez bir araya geldik ve onlara ihtiyaçlarımızı anlattık. Eğer bir bahçe istiyorsak; güvenlik kriterlerine uysun, gözlemlenebilir olsun, dört mevsim kullanılabilir olsun, özel alanlar içersin, farklı aktiviteler için uygun olsun, grup terapiler yapılabilsin şeklinde ihtiyaçlarımızı sıralayabilecek duruma geldik. MesutT: Özel bir hasta grubundan bahsediyoruz. Siz, ihtiyaçlarınızı realize edebiliyorsunuz, ancak onlar için ne kadar mümkün bu? MedaimY: Ruh sağlığı hizmetlerinin planlamasında modern ilkelerden biri, hasta ve hasta ailelerini de aktif biçimde sürece katmaktır. Aslında hastalara nasıl bir serviste yaşamak istediklerini sormak gerekiyor. Biz bu konuda formel bir toplantı yapmadık, ama deneyimlerimizle beklentilerin ne olduğunu biliyoruz. Örneğin bahçeyi çok istiyorlar. Üç yıl önce bahçelerin açılmasından sonra servislerdeki durum değişti, cam kırma, gerilim oranları düştü. Yaz aylarında gölgeli alanlar istiyorlar. Kışın da bahçeye çıkmak istiyor. Psikotik hastaların, ki yatan hastaların önemli bir bölümü psikotik oluyor, daha parçacı bir zihin yapısına sahip olabiliyorlar. Seçenekleri daha somut hale getirip, öyle sunmak daha iyi bir fikir olabilir. MesutT: Türkiye’de ruhsal hastalıkların genelde gizlenme eğiliminde olması mimari tasarım açısından nasıl bir girdi olabilir? MedaimY: Psikiyatri çare arama davranışında bir gecikme ya da başvurma, dünyanın her tarafında yaşanan bir durum. Dolayısıyla sadece bize özgü olduğunu söylemek güç. Psikiyatri hizmeti almak, dünya genelinde kaçınılan bir davranış. Türkiye’de cevap verebileceğimizden daha fazla başvuruyla karşı karşıyayız. İnsanlar hizmet almak için geliyorlar, ama onu karşılayabilecek mekansal olanaklardan, iş gücünden yoksunuz. Ancak, bu olumsuzluklar ya da damgalama nedeniyle tedavi talebinde bulunmayanların olduğu da bir gerçek. Mimari anlamda da, eğer bu birimleri daha küçük birimler halinde organize edip, ulaşılabilirliklerini artırırsak, başvuruda bulunmayı kolaylaştıracağız. Bu konsept, hizmet alma davranışını olumlu etkileyebilir.
|