Jacques Herzog, diğer şeyler olarak adlandırdığı deneysel projelerin kendileri için, günlük hayatta yapma fırsatları bulamadıkları ve yapmak istedikleri şeyleri yapabilmeleri yolunda bilgi toplamalarına yardımcı olan denemeler olarak tanımlıyor.
Herzog’un anlattığı “Diğer Şeyler”’den ilki Şeker Projesi. Bir şeker firmasıyla işbirliği içinde, malzeme olarak şekerin kullanıldığı bu deneysel projede, şekerin gelecekte mimaride kullanım potansiyeli; döküm, şekillendirme gibi metodlar yardımıyla formun anlaşılması, yorumlanması, eleştirilmesi üzerine kurgulanmış. Şekerin; modern mimaride , kentsel mekanda ve yüksek yapılarda potansiyel bir model olarak kullanılabileceği üzerinde duran Herzog, asıl önemli olanın, umulmayanı ve imkansız gibi görüneni, yapılması planlanan şeyler için olası bir kaynak olarak görebilmek olduğunu söylüyor.
Diğer Şeyler’in ikincisi ise Koku Nesnesi. Herzog, Rotterdam’daki sergileri için tasarladıkları ve “Rotterdam” adını verdikleri parfüm tasarımını anlatırken, “mimarlığın sadece görsel, yapısal ve işlevsel gerçekliğin bir parçası olmadığını en az bunlar kadar koku duyusuyla ilgili dünyanın da bir parçası olduğunu öne sürerken, şehirlerin kendine has bir kokusu olduğundan ve bunun mekan ve fiziksel deneyimle ilişkilendirildiğinden” bahsediyor. Parfümlerin de moda tasarımcıları tarafından değil mimarlar tarafından tasarlanması gerektiğini ve şehirlerdeki hayatın içinden kokularla, sokaktaki deneyimlerle ilişkisinin daha kuvvetli olması gerektiğini savunan Herzog, bu parfümle epik dünyayı keşfetmeye çalıştıklarını belirtiyor. Tate Modern’deki sergide “Rotterdam”ı oluşturan bileşenler de sergileniyor. (“Koku Nesnesi” ile ilgili daha detaylı bilgiyi yukarıda bulabilirsiniz)
Herzog’un konuşmasında üzerinde durduğu “diğer şeyler”den sonuncusu, Çin’in Jinhua şehrindeki bir park için tasarladıkları “Mimari Pavyon”. Şehrin masterplanını yapmak üzere davet edilen Herzog & de Meuron, aynı zamanda uluslararası ünlü mimarların davet edildiği şehrin “mimari park”ı için de bir pavyon tasarladı. Pavyonun öncelikle büyük boyutlu mock-up’ları üzerinde çalışan ekip, insan ölçeği, boşluklardan insan geçişi gibi kavramları geliştirerek, bölgede yoğun olarak kullanılan yüksek kalitede tuğlayla bütünleştirdi. Başlangıçta dijital olarak bilgisayarda hazırlanan örüntü, birbiriyle kesişen şekiller grubu yaratmak üzere bir küpün içine yerleştirilerek sayılamayacak kadar çok alternatif elde edildi ve bunlardan bazıları seçildi. Jinhua’dan başka Gonova ve Basel için de bu alternatifler değerlendirilirken, Jinhua’daki parka yerleştirilen pavyonun; oturma, buluşma gibi temel bazı işlevler için kullanılması ilgi çekiciydi. Hemen hemen doğal bir strüktür gibi duran bu formun keşfedilerek yeni ihtiyaçlara adapte edilebilirliği üzerinde duran Herzog, bu modelin gelecekte konut projeleri ve düşey strüktürler için de bir potansiyel barındırdığını belirtti.
Derleyen ve fotoğraflar: Sena Özfiliz
|