Uygulanmış Projeler Kategorisinde Dereceye Giren Projeler

Birinci: “Tower Hill: Londra için yeni bir meydan”, Stanton Williams Tower Hill, içinde Dünya Tarihi Mirası olarak tescil edilmiş olan Londra Kulesi (Tower of London)’nin de bulunduğu ve senede beş milyon ziyaretçi çeken bir bölge için tasarlanan yeni bir meydan. Stanton Williams’ın hazırladığı masterplanda, peyzajı yeniden düzenlenmiş ve nehirle şehir arasındaki tarihsel bütünleşmesi sağlanmış geniş bir açık alan öngörülüyor. Farklı gruplarla yapılan konsültasyonlar sonucunda fazlalık olarak görülen bir cadde ve cadde aydınlatmaları kaldırılmış. Kuleye ve Thames nehrine doğru manzaranın seyredilebilmesi için hafif bir eğim oluşturulmuş. Meydanda ilgi çekici malzemeler, daha alçak seviyede gece aydınlatması, granit banklar ve açık hava performansları için oturma imkanı sağlayan eğrisel basamaklar yer alıyor. Arkeolojik buluntular korunmuş ve bunların ulaşılabilirliği kolaylaştırılmış. Ziyaretçilerin gördükleri hakkında bilgi alabilmeleri için ise yeni bilgi panoları yerleştirilmiş. İkinci: “Westergasfabriek Parkı”, Amsterdam, Hollanda, Gustafson Porter Westergasfabriek, 19. yüzyılda inşa edilmiş ve 20.yüzyılın sonlarına doğru kullanım dışı kalmış bir gaz üretim tesisi. Yapı, çevreyi bu kadar kirleten bir tesisi daha fazla barındıramayacak ve acil müdahale gerektiren yoğun bir kentsel doku içerisinde yer alıyor. Porter, zaman içinde çevreyle olan ilişkimizin değişmesiyle birlikte kentsel mekanda ihtiyaç duyulan gerekli peyzaj alanlarına yaklaşımımızın da değiştiğini düşünüyor. Gaz üretiminin yerini turistik bir şehrin alternatif kültürel ihtiyaçlarının alması nedeniyle de tarihi Westerpark ve Overbracker polderi (denizden kazanılan alan) arasında yer alan ve bu değerli alanın değerlendirilmesi önerilmiş. Suyla çevrili parkın güneyinde tarihsel Haarlem Kanalı, kuzeyinde de yeni aktivite gölü, su terasları ve ıslak bahçeler bulunuyor. Su ögesi, alanın müzik, tiyatro ve sanat festivalleri için kullanılması durumunda doğal bir sınır oluşturuyor. Bu aktivitelerin gerçekleşebilmesine olanak tanımak için, bitkilendirilmiş esnek zonlar oluşturularak, toplanma ve kutlamaların yanı sıra, kalabalıktan kaçışı ve sükuneti sağlamaya dönük daha özel alanlar da yaratılmış. Üçüncü: “Tower Gateway” Mansell Caddesi Girişi, Londra, bere:architects Bu proje mimarinin, yolcu ve yayaların güvenlik ve rahatını artırabileceğine inanan bir kamusal –özel ortaklığındaki girişim sonucu ortaya çıktı. Docklands Hafif Metro şirketi, Doğu Londra’daki Tower Gateway İstasyonu’nun Mansell Caddesi girişinin yeniden tasarlanmasını öngördü ve bu girişim Londra’yı yöneten kuruluşlarca da desteklendi. Amaç, anti-sosyal davranışları azaltacak ve dayanıklı ve sürdürülebilir bir giriş alanı oluşturmaktı. Bu kapsamda güven hissi oluşturmak için, ışıklandırma, ambians ve görüş açılarının dikkatli bir analizinin yapılması gerekiyordu. Malzemeler en az bakım gerektirecek ve uzun süre dayanacak şekilde seçilmeliydi. Arazi, işlek bir cadde, çok katlı bir otopark ve yükseltilmiş bir demiryolu hattı arasında yer alıyor. Kötü tasarım ve bakımsızlıklıktan kaynaklanabilecek suç korkusuna karşın istasyon, tren yolcuları tarafından yoğun olarak kullanılıyor. Sorunun çözülmesini güçleştiren bir başka engel ise mülkiyet haklarındaki karışıklık ve belirsizlikler. Yapılan tasarım, geliştirilen ışıklandırma, işaretleme ve cadde seviyesindeki kaldırımların yanı sıra kör noktalardan kurtulmak üzere yeniden yönlendirilmiş girişler ve merdivenleri de kapsıyor. Vandalizmi caydırıcı şekilde düzenlenmiş yüzeyler ve projeye dahil edilen yeşil dokuyla birlikte, yolcuların güvenlik ve rahatı sağlanırken estetik olarak da tatmin edici bir sonuç elde edilmiş. Derleyen ve fotoğraflar: Sena Özfiliz