Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

Kamusal Yapılar




Herzog konuşmasının son bölümünde yakın zamanda tasarladıkları üç kamusal yapıdan bahsetti. Bunlardan ilki Minneapolis’te gerçekleştirdikleri ve geçtiğimiz aylarda açılan Walker Sanat Müzesi. Ed Barnes tarafından 1960’larda tasarlanan modernist müzenin eki olarak ele alınan projede hedeflenenler arasında yapıyı halka daha açık hale getirerek Minneapolis şehir merkezi ile kopuk olan mekansal ilişkiyi kurmak bulunuyordu. Bu nedenle mevcut müzeye daha fazla galeri mekanı eklemek yerine sahne sanatları bölümü genişletildi. Böylelikle gece de çalışan bu yeni bölüm sayesinde gençleri müzeye daha fazla çekmek amaçlanıyordu. Performans sahnesinin çevresine eklenen yeni video görüntüleme odaları ve galerileri yardımıyla da performans olmayan zamanlarda sahnenin üzerinden geçilebilir bir yer olması sağlanıyor. Galeri ve ofisler ise düşeyde birbirine bağlı tasarlanarak idare ve kullanıcı ilişkisi canlı tutulmaya çalışılmış.Yeni galeriler tıpkı bir kentsel tasarım projesi gibi ele alınarak bunların arasında bırakılan boşluklar, oluşturulan geçitler ve küçük sokaklar yoluyla müzenin yanındaki heykel parkıyla bağlantılar kurulmuş. Ed Barnes’ın mevcut yapısıyla kurulan ilişki iki şekilde sağlanmış. Orijinal galerilerde yer alan malzemelerin aynıları yeni mekanlarda da kullanılarak organik bütünlük sağlanmaya çalışılmış. Kütlesel olarak ise Barnes’ın yapısında yer alan kuleyi dengeleyen bir unsur olarak yeni bir kule tasarlanmış. Yeni performans salonu ise özellikle malzeme seçiminde yapılan titizlikle ön plana çıkıyor. İç mekanda akustik amaçlı olarak kumaş görünümünde desenli olarak hazırlanmış, üstü lastik bir tabakayla kaplanmış gözenekli metal kullanılmış. Yapının dışında ise, Minneapolis’in soğuk ikliminde buzlanmaya imkan vererek yapıyı bir buz küpüne dönüştürebilecek şekilde bir metal ağ tasarlanmış. Herzog & de Meuron’un Amerika Birleşik Devletleri’nde projelendirdiği diğer müze ise San Francisco’daki De Young Müzesi. Herzog’un deyimiyle en “açık görüşlü” şehirlerden birinde yer almasına rağmen depremden zarar görmüş olan De Young müzesinin yeniden ele alınışı hiç de kolay olmamış. Herzog tasarıma yaklaşımlarını şöyle anlattı: “Elimizdeki verilerin en önemlileri, müzenin içinde yer aldığı park ve adeta müzenin parkın içindeki konumunu tanımlayan kuleydi. Ayrıca müzenin şehir merkezine göre konumunu mimariyi geliştirmek için bir bileşen olarak kullandık. Müzenin oldukça geniş ve farklı kültürlerin sanat eserlerinden oluşan bir koleksiyonu vardı. Biz tasarımda bu çeşitliliğe izin vermek istedik. Bir koleksiyonun diğerinin önüne geçmesine engel olacak ve aynı oranda izlenebilirliği olan bir gösterim sağlamaya çalıştık. Koleksiyonlar arasında geçişlere imkan tanımaya çalıştık ve bunların birbirinden farklarını mimari elemanlarla vurgulamaya çalıştık. Müzedeki bütün hareketin oluşumunda tıpkı demiryolu makaslarına benzeyen bu geçişlerden esinlenildi.” Herzog, ayrıca müzede iç mekanlarla parkı entegre etmeye çalıştıklarını vurguladı. Parkın binanın içinde beklenmedik şekilde görünüp kaybolduğunu belirten Herzog, bir şelale gibi binanın içindeki geçişleri takip eden ziyaretçilerin, peyzajın yapının içinde nasıl aktığını göreceklerini iddia ediyor ve yapının çatısı bu akışı gayet iyi anlattığını söylüyor. Buna göre park, insanlar ve sanat binanın hem içinde hem de dışında bir bütünlük oluşturuyor. Müzede, 19. yüzyıl müzelerinin samimi atmosferinin yaratılmaya çalışıldığı vurgulanıyor. Müzenin bir başka ilginç yönü ise cephede kullanılan malzeme ve uygulanma tekniği. İçinde bulunduğu konum dolayısıyla doğanın bir parçası olarak düşünülen müzenin cephesinde de doğanın bir temsili kullanılmış. Ağaçların imgeleri piksellere ayrılarak üç boyutlu modellenmiş ve büyültülerek bakır üzerine uygulanmış. Bu yolla doğayı kopya ederek doğada sevdikleri şeyleri yeniden ürettiklerini belirtiyor Herzog. Herzog’un Harvard’daki konuşmasında anlattığı son proje ise Hamburg’da projelendirdikleri Konser Salonu Kompleksi (Hamburg Warehouse and Concert Hall) idi. Projenin, şehrin tarihi merkezine yakın bir bölgede yer alan bir antrepo binasının üzerine inşa edilecek iki konser salonunu ve konut- otel kompleksini içeriyor. Burada farklı kullanıcıları biraraya getiren bir kentsel platform yaratılması hedeflenmiş. Kamu- özel sektör işbirliğiyle gerçekleştirilmesi planlanan yapının, 100 m.lik yüksekliğiyle Hamburg limanı için bir ikon oluşturacağı düşünülüyor. Projede yer alan konser salonlarıyla ilgili yaklaşımlarını anlatan Herzog, biri 2400 diğeri 500 kişilik olacak olan iki filarmoni konser salonu için Hans Scharoun’un Berlin Filarmoni Binası için tasarladığı modelden esinlendiklerini açıklarken, bu modelin daha ileriye götürülmesinin imkansız olduğunu ve o tarihten sonra yapılan filarmoni binalarının ne kadar enteresan ve güzel olsalar da ana sahne etrafında yüzen izleyici adalarından oluşan bu modelin yanına dahi yaklaşamadığını söylüyor. Kendilerinin ise oturma planını düzenlerken stadyum tecrübelerinden yararlandıklarını belirtiyor. Herzog, üç boyutta ise yapıyı şeffaf bir cam kristal olarak düşlediklerini ifade ediyor. Sunuşun ardından kendisine yöneltilen soruları cevaplayan Herzog’un mimariye yaklaşımıyla ilgili şu açıklamaları önemliydi: Herzog, zaman içinde dönüşen binaları sevdiğini çünkü bunların katı formlar olmadığını ve çekici binalar olduklarını düşünüyor. Bazen mimarlıkta yapılan bazı şeylerin planlamadan daha önemli olabileceğini belirten Herzog, önemli olanın mimariyi kullanabilme olanağının tanınması olduğunu savunuyor. Buna örnek olarak Tate Modern Müzesi’nin “Turbine” Holünü gösteriyor. Bu mekanın zaten orada var olduğunu, sadece keşfedildiğini ve insanların kullanarak sahiplendiklerini belirtiyor. Ayrıca Herzog, olimpik tesislerle ilgili de bir mesaj veriyor. Herzog, bu tesislerin çoğunun büyük gösterilerle açıldığını ancak oyunlar sona erdikten sonra kullanılmadığını, çünkü bunların akıllıca tasarlanmadığını belirtiyor. Dolayısıyla gerekli olanın estetik için estetik yaratmak yerine estetiği kamusal hayat yaratmak için bir araç olarak kullanmak olduğunu söylüyor. Derleyen ve fotoğraflar: Sena Özfiliz


http://www.yapi.com.tr/haberler/kamusal-yapilar_95139.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!