Stadyum ve spor mimarisi tasarımı alanında dünya lideri olan HOK Sport firmasının direktörü olan Rod Sheard’ın yeni yayınlanan kitabı olan “The Stadium-Architecture for the New Global Culture (Stadyum- Yeni Küresel Kültür İçin Mimari)” kapsamındaki “The Stadium” sergisi Architecture Week etkinlikleri kapsamında İngiliz Kraliyet Mimarlar Enstitüsü (RIBA)’nın Florence Salonu’nda 17 Haziran- 16 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşti.
Rod Sheard, HOK Sport ekibiyle birlikte dünyanın belli başlı en önemli stadyumlarına imza atmış bir mimar. Bu stadyumlar arasında, 2000 olimpiyatlarının gerçekleştiği ”Sydney Olimpiyat” Stadyumu (Telstra Stadyumu), Londra’da yapımı devam eden yeni ”Wembley” Stadyumu (Norman Foster’la birlikte), 2004 Portekiz Avrupa Futbol Şampiyonası finalinin oynandığı Lizbon’daki “Estadio da Luz” Stadyumu, Galler’deki “Cardiff Millenium” Stadyumu, yine Londra’da inşası süren “Emirates” Stadyumu (Arsenal FC için) ve 1995 yılında İngiltere’de ilk kez bir spor yapısı tarafından “RIBA Yılın Binası” ödülünü alan İngiltere Huddersfield’daki “Alfred McAlpine” Stadyumu bulunuyor. Ayrıca HOK Sport ekibi, “Allies ve Morrison” ve “Foreign Office Architects” ile Londra’da 2012 yılında gerçekleşecek olan Olimpiyatlar için Olimpiyat Stadyumu’nu tasarlamakla görevlendirildi.
Sheard gerek “The Stadium” sergisinde, gerekse yeni çıkan kitabında; kendisinin fikir babası olduğu “Stadyumların 5 Çağı” koronolojisini anlatırken, küreselleşme çağında sporun gerçek bir küresel kültür olduğunu öne sürerek, spor yapılarının bu kültürün simgeleri olduğu üzerinde duruyor. Rod Sheard’ın stadyumların önemi hakkındaki görüşleri şöyle:
“Stadyum, tarihteki diğer pek çok yapı türüne göre, bir kenti veya şehri şekillendirme becerisi daha fazla olan bir yapı türüdür. Stadyumlar haritada görülebilecek büyüklükte toplulukları bir araya getirebilme, ona kimlik katabilme ve peyzajda bir odak noktası oluşturabilme yeteneğine sahiptir.
Stadyumlar, tarihte en çok “görülen” yapılardır ve insanların hayatlarını değiştirebilme gücüne sahiptir: Bir halkın gururunu ve düşlerini temsil ederler. Yapımı oldukça maliyetli olabileceği gibi, büyük gelir de getirebilirler. Bir endüstri olarak sporun gücü ve maddi ağırlığı dünya çapında büyürken, 21. yüzyılın, sporu dünyanın ilk gerçek küresel kültürü haline getireceğine inanıyorum. Spor, uluslararası sosyal geçerliliği olan bir kavram olacaktır.
Bu nedenle stadyum, herhangi bir toplumun sahip olabileceği en önemli yapı türü olacaktır ve akıllıca kullanılırsa, bir şehrin sahip olabileceği en yararlı şehir planlama aracına dönüşebilir. Sporun kurallara bağlandığı ve profesyonelleştiği son 150 yılda kırsaldan kente dramatik bir yönelim baş göstermiştir ve sporun popülerliğindeki göz kamaştırıcı yükseliş bunun sonuçlarından biridir.”
Sergide, HOK Sport tarafından son 15 yılda tasarlanmış ve gerçekleştirilmiş spor yapılarının “The Stadium” kitabında da yer alan ve Patrick Bingham-Hall tarafından çekilmiş fotoğraflarla oluşturulmuş levhalarının yanı sıra Wembley, Emirates, Avustralya, Bolton Reebok, Milennium gibi stadyumların ve Wimbledon merkez kortu ve Ascot Hipodromu gibi diğer spor yapılarının maketleri sergilendi.
HOK Sport’un web sayfasına ulaşmak için tıklayınız.
Derleyen ve fotoğraflar: Sena Özfiliz
|