Lütfen Tarayıcı Sürümünüzü Yükseltiniz.
BÖLÜM SPONSORU

"TBMM Rusya ve Japonya ile Yapılan Nükleer Anlaşmaları Askıya Alsın"

"Nükleer enerji, binlerce yıl görünmeden yanan; suyla sönmez bir ateştir" diyen Nükleer Karşıtı Platform; hem Rusya, hem de Japonya ile yapılan anlaşmaların TBMM’de askıya alınmasını istedi. Platform, Japon yetkililere de seslenendi: Tarih önünde ‘fırsatçı’ ve ‘yaşama saygısı olmayan’ politikacılar olarak nitelenmemeyi gözetmelerini umarız....

yapi.com.tr
"TBMM Rusya ve Japonya ile Yapılan Nükleer Anlaşmaları Askıya Alsın"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Japonya ziyareti ve yapılan nükleer bağlantılar üzerine yazılı bir açıklama yapan Nükleer Karşıtı Platform, herhangi bir ülkede aynı anda iki farklı tipte ve yabancı yükleniciler eliyle nükleer santral inşasına girişilmesinin benzer bir örneğinin olmadığına vurgu yaparak; "Ülke topraklarını binlerce yıllık kirliliğe terk edecek bu girişimlere şimdi ve hemen 'DUR!' demekteyiz" dedi. "2006 - 2013 Recep Tayyip Erdoğan kabinelerinin, her türlü ulusal yasal ve çevresel denetimi saf dışı bırakan bir biçimde, uluslararası anlaşmalarla, Mersin Akkuyu‘da Ruslara ve Sinop merkezinde de Japonlara nükleer enerji santralları kurdurtma girişimleri şaibelidir ve kesinlikle durdurulmalıdır" görüşüne yer verilen açıklamada; TBMM ve Bakanlar kurulunun onayından geçen anlaşmanın altında imzası olan bakanların dördünün 17 Aralık süreci sonrası görevlerinden alınmış isimler olduğunun da altı çizildi.

Nükleer Karşıtı Platform'un açıklaması şöyle:

'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nde Akkuyu Sahası’nda Bir Nükleer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşma'  12 Mayıs 2010 tarihinde Ankara’da imzalanmıştır. Bu anlaşma hızla her iki ülke parlamentosunun onayından geçirilmiştir. 3 Mayıs 2013 tarihinde ise 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japonya Hükümeti Arasında Nükleer Enerjinin Barışçıl Amaçlarla Kullanımına Dair İşbirliği Anlaşması' ile 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Japonya Hükümeti arasında Türkiye Cumhuriyeti'nde Nükleer Güç Santrallerinin ve Nükleer Güç Sanayisinin Geliştirilmesi Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşma', Ankara’da Enerji Bakanı Yıldız ve Japon Dışişleri Bakanı tarafından  imzalanmış; ardından da Sinop Nükleer Güç Santrali Projesi'ni gerçekleştirmek üzere 'Ev Sahibi Hükümet Anlaşması' 29 Ekim 2013’de, İstanbul’da Abe ve Erdoğan tarafından imzaya bağlanmıştır. Anlaşma halen Japon parlamentosunun onayını beklemektedir. TBMM ve Bakanlar kurulunun onayından geçen anlaşmanın altında imzası olan bakanların dördü 17 Aralık süreci sonrası görevlerinden alınmış isimlerdir.

TAEK /Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, yetersizliğini defalarca kanıtladı

İmza sürecinin haricinde Rusya ve Japonya ile yapılan anlaşmalar başka tuhaflıklar da içermektedir. İki anlaşmaya da konu olan nükleer santral tipleri dünyada henüz hiç kullanılmamış reaktör tasarımlarını içermektedir. Rus tasarımı santral, depremsellik meselesine cevap verecek özelliklere ağırlık vermemiştir; zira Rusya’da depremsellik tehlikesi Türkiye’deki gibi aşırı boyutlarda değildir. Japonya ile yapılan anlaşma ise plütonyum ticaretine kapı açmakta, Türkiye’yi Ortadoğu’nun gelecek nükleer silah malzemesi tedarikçileri arasına sokacak maddeler barındırmaktadır. Akkuyu ve Sinop  için kapsamlı ve güncel bir yer lisansı çalışması ortada yoktur. Bu çalışmaları güdümlemesi ve denetlemesi beklenen TAEK /Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, yetersizliğini defalarca kanıtlamış; tamamen iktidara bağlı, siyasileşmiş bir kurumdur. Yakın zamanda TAEK, İzmir Gaziemir’de uluslararası boyutta bir radyasyon skandalını ortada bırakıp kenara çekilmiş, yükümlülüklerini yerine getirmemiş, Gaziemirliler'i yüksek seviyede radyasyon yayan cüruf havuzlarından bir tel örgü çekerek 'korumaya almış' bir kurumdur. Çernobil ve Fukuşima felaketlerinde de kamuoyunu bilgilendirme ve koruma konusunda vahim ihmalleri ve kasıtlı karartmaları zaten Türk halkının belleğindedir.

Savsaklamalarla nükleer santral inşa edemezsiniz

Çernobil ve Fukuşima’nın dünyaya ve insanlığa bıraktığı izlerin gerçek boyutu henüz kavranırken, Türkiye gibi zaten 1986 nükleer felaketin gizli mağduru olan, sismik olarak dünyanın en hareketli  coğrafyasına sahip; diğer yandan teknik ve hukuki alt yapısı ve mühendislik ve bilim adamı kadroları yetersiz bir ülkeye riskli ve kirli nükleer santraller pazarlanması ahlaken kabul edilemez. Nükleer bir tesis, diğer tüm endüstriyel ve enerji tesislerinden farklıdır; bir Marmaray gibi savsaklamalarla inşa edilemez. Ancak daha şimdiden savsaklama yaklaşımının emareleri ortaya dökülmektedir.

2013 Ekim ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan aldığı izinle Akkuyu sahasını ziyaret eden milletvekili Aytuğ Atıcı; ÇED raporu olmamasına rağmen Akkuyu Nükleer Güç Santrali A.Ş’nin,  sahada Mersin Valiliği’nin verdiği 'taşocağı işletmesi ruhsatı' ile inşa faaliyetini kepçeler, dozerler ve kamyonlar eşliğinde, binlerce ağaç keserek sürdürmekte olduğunu belgelemiştir. Çevre Kanunu’na göre ÇED süreci tamamlanmadan hiçbir izin ve ruhsat alınamaz; uluslar arası bir anlaşmaya tabi bu sahada Rus sermayeli şirketin Türk kanunlarını çiğneyerek inşa faaliyetine girişmesi, gelecekte ne gibi ihlaller olabileceğinin bir işareti olarak nükleer konuda uzman kişileri derin bir kaygı ve endişeye sevk etmektedir.

Anlaşmalar askıya alınsın

Halkımızın ulusal çıkarları ve geleceği tehlike altındadır; ülkeyi kendi bireysel çıkarları doğrultusunda yönettiği anlaşılan bu hükümetin meşruiyeti kalmamıştır. On yıllık bir iktidarın, ülkenizi yüzyıla yakın bir süre bağlayacak olan şaibeli nükleer anlaşmalara verdiği imzalar Türk halkını bağlayamaz. Hem Rusya hem de Japonya ile yapılan bu anlaşmaların, TBMM’de askıya alınmasını talep ediyor ve halkımızdan bu konunun ciddi takipçileri olmalarını ve masum gelecek kuşakları bugünkü kirlilikten korumalarını istiyoruz.

Japon karar vericileri de Türkiye’ye bu yönden bakmalıdır. Demokratik kurumların, halkın tercihlerinin devre dışı kaldığı bu süreçte, ülkemizle kuracakları ticari ilişkilerin zemininin sağlam olmadığını dikkate almalıdırlar. Fukuşima nükleer felaketini yaşamış bir ülkenin liderlerinin, tarih önünde ‘fırsatçı’ ve ‘yaşama saygısı olmayan’ politikacılar olarak nitelenmemeyi gözetmelerini umarız.

http://www.yapi.com.tr/haberler/tbmm-rusya-ve-japonya-ile-yapilan-nukleer-anlasmalari-askiya-alsin_115723.html

Read Comment Section
İlk Yorumu Siz Yapın
Gönder

Yorumum onaylandığında e-posta ile bildir.

E-posta adresimle bültenlere abone olmak istiyorum

Haber gönderin Hemen haber gönderin

Sosyal Medyada Yapi.com.tr:

Abone Ol Yapı sektöründeki tüm gelişmelerden en önce siz haberdar olmak isterseniz e-bültenimize abone olun.
Bülten arşivine erişmek için tıklayın

REKLAM VERİN

Ajanda
TAMAMI » Bugünkü Etkinlikler BUGÜN:
Herhangi bir etkinlik mevcut değil!